Bir kız şık giyiniyor olabilir. Ama diş ipi kullanmayı ihmal ederse kesinlikle cazibesini yitirir. | Open Subtitles | الفتاة أذا اهتممت بها نضجت , وإذا أهملتها ذبلت الزهرة بالتأكيد من الوردة |
kesinlikle Peacekeeper. o hareketi bana yapma. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد من صنع حفظه السلام لاتفعل هذا لى |
Kıdemli Başçavuş Grimm'i öldüren silah kesinlikle Quantico'daki silah deposundan gelmiş. | Open Subtitles | السلاح الذي قتل به الرقيب جريم قادم بالتأكيد من مستودع الأسلحة بكوانتيكو |
- Elbette. - Bu jestte bulunmak benim için bir zevk. | Open Subtitles | بالتأكيد من دواعى سرورى أن أقدم مثل هذه الحركة والتعبير |
Kolye hakkında konuştuğumuzu duyan tek kişi oydu. Elbette o almıştır, tamam mı? | Open Subtitles | إنّها الوحيدة التي سمعتنا نتحدث عن القلادة، إنّها بالتأكيد من أخذته |
Ama kendi raporlarında kendilerini suçlayacaklarını Tabii ki hiç ummuyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد من الصعب أن اتوقع أن يجرموا أنفسهم في تقاريرهم |
Referanslarında yanlış bir şey yok ama Tabii ki bunlar evlilik öncesine aitler. | Open Subtitles | ليس هنالك من خطب مع مراجعكِ لكنهم بالتأكيد من قبل أن تتزوجي |
Aklım karışıktı. Ona karşı nazik olmadığım düşüncesi her nasılsa kesin olarak peşimi bırakmıyordu. | Open Subtitles | مطارداً بالتأكيد من الفكرة بأنّني تعرضت لها بدون عدل |
kesinlikle uzaktan yönetilen bir sonda, ya da öyle birşey. Hafıza kapasitesi çok geniş. | Open Subtitles | أنه بالتأكيد من نوع مختلف ذو قدرة ذاكرة هائلة |
Tabi şunun kesinlikle anlaşılması gerekir ki Ford gibi bir yapıda, bir şeyleri yazılı hale gtirmek zaman alır. | Open Subtitles | بالتأكيد من المهم ادراك أن ذلك ضمن منظمة ، فـورد تطلب بعض الوقت لكتابته |
Hayır, kesinlikle sen benim peşimden geliyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت بالتأكيد من يتبعني إلى أين تذهب؟ |
Burada tanımladığımız kişiler kesinlikle yarık kurbanı. | Open Subtitles | والأشخاص المحددين هنا هم بالتأكيد من ضحايا الصدع |
Kadın kesinlikle adamın bilgisayarından bilgi indirmiş. | Open Subtitles | لقد قامت بالتأكيد من تحميل معلومات من حاسوبه |
kesinlikle hakaret etmek için söylemişti ama nasıl olduysa bu fikri aklımdan bir türlü çıkaramadım. | Open Subtitles | لقد عنتها بالتأكيد من باب السخرية لكن بطريقة ما لم أستطع إخراج الفكرة من رأسي |
Makinelerle aranda bir sorun varsa konuşmak isteyeceğin kişi kesinlikle Connor'dır. | Open Subtitles | اسمع ، لو أنك لديك مشكلة مع الآلات فهو بالتأكيد من يجب أن تتحدث معه |
"Elbette, seni gördüğüme sevindim baba" deyip korkmayı bırakmak ne kadar kolay olurdu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف مدى سهولة ان تقول فقط بالتأكيد من الجيد رؤيتك ابي |
Elbette öldüklerini görmek üzücü fakat en azından sayıları kontrol altında tutulmuş oluyor. | Open Subtitles | بالتأكيد من المحزن رؤيتهم يموتون لكن على الأقل يبقي الأعداد مضبوطة. |
Yalan söyledim, Tabii ki önemli. | Open Subtitles | ! حسناً، لقد كذبت بالتأكيد من أنه أمر مهم |
Tabii ki hatırladın. El Paso. | Open Subtitles | بالتأكيد من ال باسو |
Şehir dışında gezinmekte olan bir kadın için uygun olmadığı kesin. Esir yada değil... | Open Subtitles | بالتأكيد من الغير مناسب لامرأة أن تسافر إلى الريف, رهينة أم لا |