"بالتبليغ عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • ihbar
        
    • rapor
        
    • bildirerek
        
    • bildirmedi
        
    • bildirmemiş
        
    • saklamak istediysen falan
        
    Sekiz yıl önce, biri ailesini ihbar etti. Open Subtitles . منذ ثمانية أعوام قام رجل بالتبليغ عن عائلته
    Olivia'nın Hollis Doyle'u neden ihbar etmediğini. Open Subtitles لم لم تقم أوليفيا بالتبليغ عن هوليس دويل لمحاولته اغتيال الرئيس.
    Eğer bunu rapor edersen... kovulursak ve tutuklanırsak, şu anki duruma yardımcı olamayız. Open Subtitles ...اذا قمتى بالتبليغ عن هذا لن يمكننا المساعدة اذا تم طردنا والقبض علينا
    Onun eylemlerini bildirerek doğru olanı yaptın. Open Subtitles قمت بعمل الصواب بالتبليغ عن تصرفاته
    Daha da önemlisi, Warrenlar neden kaybolduğunu bildirmedi? Open Subtitles ، الأمر الأكثر أهمية هو لماذا لم تقُم عائلة (وارين) بالتبليغ عن إختفائها ؟
    Kimse plakaların çalındığını bildirmemiş. Bu hep olur. Open Subtitles لا يقوم أي أحد بالتبليغ عن علامات مسروقة أبداً هذا يحدث دائماً.
    Silaha sahipsen ve bir anda onu saklamak istediysen falan, bilemiyorum. Open Subtitles إن كنتَ أنت من يملك سلاح الجريمة، وقررتَ فجأةً بالتبليغ عن ذلك
    Tek sorun temsil ettiğimiz şirketin suçunu ihbar etmek için yasal yükümlülüğümüz var mı? Open Subtitles السؤال الوحيد هو كم وعلينا واجب قانوني بالتبليغ عن جرائم الشركات
    O kadar eminsen, neden ihbar etmedin? Open Subtitles إنّ كنتِ متأكّدة، قومي بالتبليغ عن ذلك؟
    Bayan Reyes'in cesedinin çalındığını ihbar ettiniz mi? Open Subtitles هل قمت بالتبليغ عن سرقة قبر السيدة (رياس) للشرطة؟
    Bunu rapor ettigimde, kendini Duster larla uctugun icin sansli sayacaksin. Open Subtitles حينما اقوم بالتبليغ عن هذا, ستكون محظوظا اذا حلقت من اجل المحاصيل الزراعية
    rapor vermezsem ve böyle şehirde dolaşıp durursak birisi mutlaka fark edecektir. Open Subtitles اذا لم أقم بالتبليغ عن مكان تواجدى وبقينا نقود فى جميع انحاء المدينه فسيلاحظ أحداً ما ذلك
    İnsanlar daha önce görmedikleri hayvanları rapor ediyorlar. Open Subtitles يقوم الناس بالتبليغ عن حيواناتٍ لم يروها من قبل
    Onun eylemlerini bildirerek doğru olanı yaptın. Open Subtitles قمت بعمل الصواب بالتبليغ عن تصرفاته
    Daha da önemlisi, Warrenlar neden kaybolduğunu bildirmedi? Open Subtitles ، الأمر الأكثر أهمية هو لماذا لم تقُم عائلة (وارين) بالتبليغ عن إختفائها ؟
    Bunları neden bildirmemiş? Open Subtitles لماذا لم يقوم بالتبليغ عن هذا؟
    Silaha sahipsen ve bir anda onu saklamak istediysen falan, bilemiyorum. Open Subtitles إن كنتَ أنت من يملك سلاح الجريمة، وقررتَ فجأةً بالتبليغ عن ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more