Şimdi onunla konuşmak istemediğimi çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا واثقه للغايه بأنني لا أرغب بالتحدث معه الآن |
Zaten yolda, geliyor. onunla konuşmak isteyeceğinizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | إنّه في طريقه بالفعل، إفترضتُ أنّ سترغب بالتحدث معه. |
Onunla konuşmaya devam etmen gerek. | Open Subtitles | حسنا؟ أحتاج ان استمر بالتحدث معه. |
Onunla konuşmaya hakkım var. | Open Subtitles | انا مسموح لى بالتحدث معه |
Gerçekten, onunla konuşmana izin vermemeliydim, o bir yabancı. | Open Subtitles | في الواقع, لم ينبغي أن اسمح لك بالتحدث معه بما أنه شخص غريب |
Bak, o yaşıyorken bile onunla konuşmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب بالتحدث معه ... عندما كان على قيد الحياة |
onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أطالب بالتحدث معه |
Çünkü onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالتحدث معه |
Onunla konuşmaya devam et. | Open Subtitles | استمر بالتحدث معه |
Tamam, sen Onunla konuşmaya git. | Open Subtitles | ما رأيك بالتحدث معه ؟ |
Ne kabasın. Billy böyle konuşmana izin veriyor muydu? | Open Subtitles | أوه, بذيءٌ جداً.هل سمح لكِ "بيلي" بالتحدث معه هكذا؟ |
Sonrada onunla konuşmana izin verilmedi mi? | Open Subtitles | ولم يعد مسموحاً لكم بالتحدث معه ؟ |