Roket ayakabılarıyla uçmaya başladı sonra kafasının içine doğru gittim ve artık canavar benim arkadaşım oldu sonra frigo almaya gittik. | Open Subtitles | بدأ بالتحليق هناك باحذيته الصاروخية ثم كان علي ان ادخل في راسه وبعد ذلك صار الوحش صديقي |
Yavru uçmaya başlasa da henüz alışkın olmadığı için hemen güvenli bir yere siniyor. | Open Subtitles | انها تقوم بالتحليق, لكنها لا تزال تتَدَلَّى عليه... . وتعود مباشرتا إلى بر الأمان. |
Ve yirminci yüzyılın başlarında, insan gücü uçuş arayışları bügünün .com'ı gibiyidi. | TED | وقديما وفي بداية القرن العشرين، كان هوس الناس بالتحليق كهوس الناس بالأنترنت اليوم. |
Süzülen uçuşu desteklemek için az rüzgar vardır ve kanat çırpmak enerji kaybına neden olduğu için sakince oturur, büyük gruplar halinde dalgalarda yüzerler. | Open Subtitles | في الوقت الحالي الريح غير مواتية لكي تقوم بالتحليق و الانقضاض و لأن ذلك يستنفذ طاقتها، فتسترخي |
"Alo, uçmamıza izin vermiyorlar. Halledebilir misiniz?" | Open Subtitles | مرحبًا، إنهم لا يسمحون لنا بالتحليق هل يمكنكم حل المشكلة؟ |
Efendim, Meksikali sınırını temizlememizi kim istedi ki? | Open Subtitles | من أخذ إذن لنا بالتحليق حتى مكسيكالي؟ |
Kartallarla uçmak kısmı tüylerimi ürpertti. | Open Subtitles | خصوصا هذا الجزء الخاص بالتحليق مع الصقور |
"Yuh sesleri ovalara yayıIır, desek yanlış olmaz. " | Open Subtitles | الطيور بدأت بالتحليق ثانيةً |
Sonra yemekhanede bir anda her şey havaya uçmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأت الأغراض بالتحليق في الكافتيريا. |
Ayrıca uçmaya düşkünlüğüyle de tanınıyordu. | Open Subtitles | كان معروفاً أيضاً بولعه بالتحليق. |
Alex sürekli beni onunla uçmaya ikna etmeye çalışırdı. | Open Subtitles | كان (أليكس) يحاول أن يقنعني بالتحليق معه |
Hani bomba uçaklarımıza uçuş izni vermemişlerdi. | Open Subtitles | حيث لا يسمحون بقاذفات القنابل خاصتنا بالتحليق فوقهم |
Önceki kuyruklu yıldız görevlerinde temel olarak alçaktan uçuş vardı. | Open Subtitles | المهمّات السابقة للمذنّبات كانت بالتحليق بجوارها |
- Evet, öfkeli tipler havada pek kalamaz. uçuş okulundan mezun olanlar da genelde bize bir F16 borçlu. | Open Subtitles | لاكن ليس افضل من هذا الرجل الذي قام بالتحليق ب3 رحلات بــ اف 16 |
"Kule, ben Hayalet sürücü keşif uçuşu izni istiyorum." | Open Subtitles | "البرج : هذا هو الشبح رايدر يطلب الإذن بالتحليق" أتعلم بعض الأشياء تفقد مُتعتها إن كان يتوجب عليَ شرحها |
- Delta kanat uçuşu yapmayacağız. | Open Subtitles | -لن نقوم بالتحليق بالمظلات |
Gönülsüz de olsa uçmamıza izin verdi. | Open Subtitles | بهذه السرعة لقد صرح لنا بالتحليق. |
Efendim, Meksikali sınırını temizlememizi kim istedi ki? | Open Subtitles | من أخذ إذن لنا بالتحليق حتى مكسيكالي؟ |
Onlar sizin radarlarınızı bozmak ve alçaktan uçmak için eğitildiler. | Open Subtitles | انا أسف لأنه يشوشون .... رادارك بالتحليق على إرتفاع منخفض لكنهم مدربون لفعل ذلك |
"Yuh sesleri ovalara yayıIır, desek yanlış olmaz. " | Open Subtitles | الطيور بدأت بالتحليق ثانيةً |