Bunu onlara kâr amaçlı bir şey için öylece veremem. | Open Subtitles | وانا لن اقوم بالتخلي عنه من اجل بعض ربع عوشائي، |
Seçeneklerden sadece birini seçebileceğimiz için de, fırsat maaliyetini düşünmemiz gerekir, yani öbür seçenekten vazgeçerek neler kaybettiğimizi. | TED | ولأننا سنختار خياراً واحداً فقط، يجب علينا أن نأخذ بعين الاعتبار تكلفة الفرصة، أو ما سنخسره بالتخلي عن الخيار الثاني. |
Sırf bir parça kıç için pullardan vazgeçmeye razı mısın? | Open Subtitles | أترغب بالتخلي عن الطوابع لمجرد نزوة عابرة؟ |
Sana öğrettiğim o kadar şeyden, verdiğim o kadar şeyden sonra bir cadı için hepsinden vaz geçmeye razı mısın? | Open Subtitles | بعد كل ما علمتك إياه وكل ما أعطيتك إياه ترغب بالتخلي عن هذا لأجل حب ساحرة؟ |
Doğrusu, orayı birçok kez elden çıkarmayı düşündüm, kayıp aşkımın peşinden koşmak için. | Open Subtitles | أحياناً، ماكنت أفكر بالتخلي عنها لملاحقة حبّي المفقود |
Baban senden kurtulup benim başıma atmak için çok istekliydi. | Open Subtitles | آنسة غاريسون لقد كان والدك يرغب بكل إرادته بالتخلي عنك ووضعك تحت رعايتي |
Son ihtiyar para babası da ona tekmeyi bastığı için kalacak yere ve paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | عشيقها الأخير قام بالتخلي عنها لذا تحتاج لمكان لتعيش به وتحتاج للمال , لذا صدقني |
Güçsüzleri, savunmasızları ve düşkünleri kendi bencil arzuların için terk ederek mi? | Open Subtitles | بالتخلي عن الضعفاء العزّل، المحتاجون لأجل مساعيك الأنانية ؟ |
Kiliseyi terk etmem için beni kandırdığınızdan beri hayatım ruhi bunalım içinde geçti. | Open Subtitles | منذ ان اقعنتيني بالتخلي عن الكنيسة حياتي اصبحت حالة من الفوضى |
Bazen, mutluluk, daha iyi bir şey için elindeki değerli bir şeyi vermektir. | Open Subtitles | فيبعضالأحيانالسعادةتكون بالتخلي عن شيد ثمين لأحصل على شيء أفضل. |
Terli olduğum için beni terk etmeden, bir duşa alayım. | Open Subtitles | ساقوم بالاغتسال قبل ان تقومي بالتخلي عني لشخص ما اقل عرقا |
Ayrıca anneniz ve ben de buraya taşınmak için birçok şeyden vazgeçtik. | Open Subtitles | بالإضافة، والدتكما ووأنا قمنا بالتخلي عن الكثير من الأشياء للقيام بهذه الخطوة، أيضاً |
Kısacık bir şehvet anı için tüm sorumluluklarını unutuveriyor. | Open Subtitles | فللحظة شغف قصيرة قامت بالتخلي عن كل مسؤولياتها |
Kalmak mı istiyorsun? Misafirim ol. Seni bırakmak benim için sorun olmaz. | Open Subtitles | تودين البقاء، تفضلي، ليست لدي أي مشكلة بالتخلي عنك |
diğerleri artık bekar kalamayacak kadar yaşlı oldukları için ister. | Open Subtitles | وآخرون بلغوا من السن ما يلزمهم بالتخلي عن العذوبية |
Her yıl Cadılar Bayramı'nı kutlarken geçen yılın sıkıntılarını yok edip yeni bir başlangıç yapmak için gerçekleştirdiğimiz eşsiz bir törenimiz vardır. | Open Subtitles | وفي الحقيقة لدينا طقس فريد نستخدمه خلال الاحتفال يتعلق بالتخلي عن حمولة العام الماضي والبدء من جديد |
Elbette şimdi bütün planlarımı silip atmayacağım ama bu adam için çıldırıyorum. | Open Subtitles | و قد قمت بالتخلي عن جميع مخططاتي و وقعت في حب ذلك الشاب |
Ve sen gerçek para ve gerçek güçten kar katılımı ve uydurma bir mevkii için vazgeçiyorsun. | Open Subtitles | وأنت تقوم بالتخلي عن المنصب والنقود الحقيقيين لأجل أرباح مصطنعة ومنصب خيالي |
Sence birimize yardım etmek için her şeyi riske atarlar mı? | Open Subtitles | أتعتقد من أنهم سيقومون بالتخلي عن كل شيء لمساعدة أحدنا؟ |
Eva'yı yüz üstü bıraktın şimdi de korktuğun için diğerlerini mi yüz üstü bırakıyorsun! | Open Subtitles | والآن تقوم بالتخلي عن الجميع لماذا لانك خائف |