Daha 4 gündür çekim yapıyoruz. Şimdiden 2 hafta geride kaldık. | Open Subtitles | لقد قمنا بالتصوير لمدة أربعة أيام وبالفعل مر إسبوعين على ذلك |
Top güllesi gibi çarptı... hayır, daha çok, bilirsin işte, ağır çekim gibi. | Open Subtitles | ماذا كان إسمه ؟ لقد كان الأمر يبدوا وكأنه بالتصوير البطيىء |
Evet bu ölü insanları Çekmeye devam ederim. çekime devam ederim. | Open Subtitles | سأستمر بتسجيل صور الأموات سأستمر بالتصوير |
Şişman bir adamın gülleyi midesiyle yakalamasını ağır çekimde izlemek gibi. | Open Subtitles | أشبه بمشاهدة رجل بدين يركض وراء كرة معدنية وبطنه بالتصوير البطيء. |
Top güllesi gibi çarptı. Hayır, daha çok, bilirsin işte, ağır çekim gibi. | Open Subtitles | لقد كان الأمر يبدوا وكأنه بالتصوير البطيىء |
Pekâlâ, açılış sahnesi hızlandırılmış çekim olmalı. | Open Subtitles | حسناً ، هذا المشهد الافتتاحي يجب أن يتم بالتصوير السريع |
Seni kutlarım. Ağır çekim giriş testini geçtin. | Open Subtitles | مبروك، لقد حصلتى للتو على أولى لقطاتك بالتصوير البطئ |
Sanırım ekip bana bir şaka yapıyor çekim yapmadığımız bir sahneye çağırarak. | Open Subtitles | أعتقد أن أفراد طاقم المسلسل يقومون بمزحة ودودة تجاهي وذلك من خلال استدعائي إلى قاعة لا نقوم بالتصوير فيها |
Dünyanın en uzun tırnaklı adamıyla çekim yaptık. | Open Subtitles | لقد قمنا بالتصوير مع رجل لديه أطول اظافر في العالم |
-filmler - bu nedir bilmiyorum, sen Çekmeye devam et | Open Subtitles | -قم بالتصوير -هنالك شيء مريب في قصتهم، ما الذي يجري؟ |
Her şart altında deneysel film Çekmeye devam edenler için klasik bir bahane sadece. | Open Subtitles | لا فكرة لدي إنّها مجرد حجة يتذرعوا بها محترفوا تصوير الأفلام ليشيرون لسبب تمسكهم بالتصوير مهما حدث |
Ne olursa olsun Çekmeye devam et. | Open Subtitles | المشتبه به يهرب في سيارة مهما حدث ، إستمر بالتصوير |
Hareketi yavaş çekimde kaydetmek için bir film kamerası kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم آلة تصوير تعمل بالأشرطة لإلتقاط الحدث بالتصوير البطىء |
Hareketi yavaş çekimde kaydetmek için bir film kamerası kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم آلة تصوير تعمل بالأشرطة لإلتقاط الحدث بالتصوير البطىء |
Mary ve arkadaşları aylarca, iktidardaki siyasi partinin yıldırma çabalarını gizlice filme aldılar. | TED | كانت مريم وصديقاتها يقمن بالتصوير لعدة أشهر, وبسرية تامة, الترهيب الذي يقوم به الحزب السياسي الحاكم. |
Duncan yeni bütçeyi onaylamazsa, yarın çekime başlayamayız. | Open Subtitles | إذا دنكان لم يوافق على الميزانية الجديدة، نحن لا نستطيع البدأ بالتصوير غدا |
Yavaşlatılmış bir görüntüde hareket ediyorum gibi hissettim... | Open Subtitles | أنا أشعر كما لو أنني أتحرك بالتصوير البطئ |
Bir hikaye yazdın, bende çaldım şimdiyse... kariyerimin en müthiş filmini çekmek üzereyim. | Open Subtitles | تعال، جيسن أنت أذكى من ذلك انت تكتب القصة انا أسرقها، والآن أنا أوشكت أن أبدأ بالتصوير |
- Kahrolası kakayı çekiyorum! | Open Subtitles | -أنني أقوم بالتصوير |
"Tomografi çekelim" martavalı okumasınlar. | Open Subtitles | ولا نريد أن نسمع ذلك الهراء الخاص بالتصوير المقطعي. |
Yeni broşür için fotoğraf çekiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تقومين بالتصوير لأجل البروشور الجديد، صحيح؟ |
Ama ne gibi ben Fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başladı söyledi daha | Open Subtitles | لكن مثل ما قلت أنا كنت مهتم بالتصوير أكثر |