Bir ülke çoktan kendi yüksek mahkemesinin, oradaki yeni tüzel sistem için son temyiz mahkemesi olmasına gönüllü oldu. | TED | احدى الدول قامت بالتطوع لجعل محكمتها العليا ان تكون هي محكمة الاستئناف في النظام القضائي هناك. |
Polis merkezindeyken, birdenbire polis memurunun öldürülmesiyle ilgili gördüklerini bir bir anlatmaya gönüllü oluvermişler. | Open Subtitles | عندما كانوا في مقر الشرطة قرروا فجأة بالتطوع كل هذه المعلومات عن ما رأوه عن قتل رجل الشرطة |
gönüllü bir itfaiyeci olan Hansen... dört çocuğundan ayrı yaşıyor ve çok içiyordu. | Open Subtitles | الإطفائي بالتطوع أب بائس لأربعة و لديه نزعة للشراب |
gönüllü bir itfaiyeci olan Hansen... dört çocuğundan ayrı yaşıyor ve çok içiyordu. | Open Subtitles | الإطفائي بالتطوع أب بائس لأربعة و لديه نزعة للشراب |
Bir şüphe daha, hapsedilmesi için kendisimi gönüllü oldu? | Open Subtitles | ذلك المشتبه ، هل قام بالتطوع ليحجز نفسه؟ |
Andra yıllar içinde pek çok gruba katıldı ve gönüllü çalışmaktan çok zevk aldı. | Open Subtitles | اندرا شاركت فى عدة نشاطات و كانت خاصةً تستمتع بالتطوع |
Kocası ondan 15 yaş büyük ve yabancı bir ülkede çalışıyor o da senin kampanyana gönüllü oluyor. | Open Subtitles | زوجها اكبر منها بـ 15 سنه يعمل في دولة اجنبيه بينما تقوم هي بالتطوع لحملتك الدعائيه |
- Ben de. Sırf tüm işi benim yapacağımı düşündüğünüz için mi gönüllü oluyorsunuz siz? | Open Subtitles | هل قمتم بالتطوع لأنك تعتقدون بأني سأقوم بتنفيذ كل شيء ؟ |
Ama burada bilmen gereken şey Monica tam olarak gönüllü değil. | Open Subtitles | و لكن هناك شيء عليك معرفته هنا شيء لن تقوم مونيكا بالتطوع بإظهاره |
Bu odadaki herkes kendi inancından öne görevini koymak için gönüllü oldu. | Open Subtitles | أي شخص في هذه الغرفة قام بالتطوع ليقوم بواجبه أمام ضميره |
Bu çiftlikte çalışmaya nasıl gönüllü olduk? | Open Subtitles | كيف وصل بنا الأمر بالتطوع في هذه المزرعة ؟ |
Söyle onlara tehlikeli bir görev için gönüllü oldular. | Open Subtitles | أخبرهم بالتطوع للقيام بمهمة خطرة |
Bay Carlile, ben bahçede gezintiye çıkmadan önce kağıtları hazırlayıp buraya koymaya gönüllü oldunuz? | Open Subtitles | سيد "كارليل" قبل ذهابي للتنزه في الحديقة قمت بالتطوع لتحضير الأوراق هنا ؟ |
Böyle bir şeye gönüllü olmanıza izin veremem. | Open Subtitles | لا لا يمكنى أن أسمح بالتطوع لشىء كهذا |
Doktorlara ihtiyaçları vardı ve gönüllü olarak gitti. | Open Subtitles | كانوا يبحثون عن أطباء وهو قام بالتطوع |
Benim de vardı. O yüzden yarım gün çalışmak için gönüllü oldum. | Open Subtitles | وكنت أنا كذلك، فقمت بالتطوع بشكل مؤقت. |
Birisi giyinik kalmalıydı ve Debbie cesurca gönüllü oldu. | Open Subtitles | يجب على إحداهن عدم خلع ملابسها فقامت "ديبي" بالتطوع مشكورة للقيام بذلك |
Bütün telefon ve banka kayıtlarınızı gönüllü olarak vermek konusunda çok cesaretli görünüyorsunuz, | Open Subtitles | - يبدو أنك متجرأة - بالتطوع بكل سجلاتك البنكية والهاتفية |
- Görev için gönüllü oldular. - Tabii ki senin için gönüllü oldular. | Open Subtitles | قاموا بتطوعهم لعمل الواجب - بالطبع سوف يقوموا بالتطوع لأجلك - |
Ben gönüllü olarak buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بالتطوع |