Bu insanlarla empati kurmak senin için korkutucu bir şey olmalı. | Open Subtitles | ..يبدو أنه مخيف بالنسبة لك أن تشعر بالتعاطف مع أولئك الناس |
Hikâyeler bizleri insanlaştırır ve bize empati kurmayı öğretir. | TED | قصص تلمسنا وتجعلنا نشعر بالتعاطف والإنسانية. |
empati deneyiminin anahtarı olduğu düşünülür. | TED | ويعتقد أن هذا العضو مسؤول عن الشعور بالتعاطف |
Fakat (yine de)kendisine çok beğendiği bu tablonun sahte olduğu söylendiğinde gösterdiği tepki için sempati duyabilirsiniz. | TED | ولكن يمكنكم أن تشعروا بالتعاطف معه عندما تنظرون الى ردة فعله عندما علم ان لوحته المفضلة كانت مزورة |
Elimde değil. Dawn'a karşı bir sempati duyuyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع المقاومة.أنا فقط أشعر بالتعاطف اللاإرادي تجاه داون |
empatiyle başla. | TED | ابدأوا بالتعاطف |
Kendini üstün görmek, empati sorunları, kendini bir şeylere layık görmek ve hayranlık ve ilgi duyulma ihtiyacı. | TED | تشمل نظرة متفاخرة للنفس، ومشاكل بالتعاطف وشعور بالاستحقاق و الحاجة للإعجاب والاهتمام. |
Ara sıra şefkatli olabilirsiniz, şevkatten ziyade empati , empati ile hareket edersiniz | TED | يمكنك أن رحيماً من حين لآخر, مدفوعاً بالتعاطف مع الآخرين, أكثر من كونه تراحماً حقيقياً. |
empati duyduğum insan sayısı elin parmaklarını geçmez. | Open Subtitles | لقد شعرت بالتعاطف الإنساني مرات معدودة فحسب. |
MattChambersgibilerisempatimaskesininasıl takıcaklarını biliyorlar, bazen de empati, | Open Subtitles | الرجال مثل مات تشامبر يعرفون كيف يضعون أقنعة الإخفاء بالتعاطف أو بالمشاركه والتفاهم |
Bizim gaz maskelerimizin olup, sizin olmaması bulunduğunuz zor durum hakkında empati yapamayacağımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن لدينا قناع غاز وليس معكم فلا يعني هذا أننا لا نشعر بالتعاطف معكم في أزمتكم |
empati hissimizde önemli bir etmen de acıyı deneyimleme şeklimizdir. | Open Subtitles | من العناصر الهامة فى شعورنا بالتعاطف هى خبرتنا الشخصية فى التعرض للالم |
Şüphelinin empati hissi gelişmedi çünkü hisleri yoktu. | Open Subtitles | و المجرم لم يطور شعوره بالتعاطف لأنه تم قطعه |
Kendimi senin yerine koyup, ...empati yapabileceğimi farkettim. | Open Subtitles | أجد انني الآن يمكنني أن أرى العالم من منظورك و اشعر بالتعاطف |
Biz düşük fonksiyonlu beyin sahipleri buna "empati" diyoruz. | Open Subtitles | نحن أصحاب المستوى الأقل من وظائف الدماغ نسمي هذا بالتعاطف |
Başka insanlar için empati yapabilme yetileri yoktur. | Open Subtitles | بلا قدرة على الشعور بالتعاطف تجاه الآخرين |
Çocukları var boşanmalarını düşünüyorum empati yapıyorum. | Open Subtitles | أعني حالة طفل جراء الطلاق لا استطيع تحمل ذلك اشعر بالتعاطف لأجلهم |
Bir sosyal görevli için şaşırtıcı derecede bir empati yoksunluğu. | Open Subtitles | هذا انعدام للشعور بالتعاطف غير معتاد من أخصائي اجتماعي |
Daha önce Leonard karakterine sempati duyuyordum. | Open Subtitles | سابقا , كنت أشعر بالتعاطف مع شخصية ليونارد |
Bu bazılarınızın sempati duyabilecği bir inanç için yapıldı. | Open Subtitles | وقد تم ذلك تحت اسم عقيدة قد يشعر بعضكم بالتعاطف معها. |
Kitabın başında yaşlı bir kadın baltayla öldürülüyor ve kitaba göre sempati duymamız gereken ana karakter katilin ta kendisi! | Open Subtitles | جريمة قتل لعجوز بالفأس أول الكتاب والشخصيه الأساسيه الذي من المفترض أن يشعر بالتعاطف |
Bu empatiyle ilgili. | TED | وهي مرتبطة بالتعاطف. |