| Nikotin eklemeseler de, açıkça manipüle ediyorlar. | Open Subtitles | ليس بإضافة النيكوتين ولكن بالتلاعب في الكمية |
| Bana yardım etmek istiyor ve sen onu manipüle ediyorsun. | Open Subtitles | أنه يريد مساعدتي. وأنت قمت بالتلاعب به وحسب. |
| - Evet. - Yani geçmiş hayatın insanları manipüle etmekle geçti. | Open Subtitles | إذن كل ماضيكِ كان منوطاً بالتلاعب بالناس |
| Yıldız Geçidi'nin kontrolünü eline geçirmek için durumu manipule etti. | Open Subtitles | قام بالتلاعب بكامل الموقف حتى يسيطر على البوابة النجمية |
| Korkarım ben de doğayla oyun oynamaktan suçluyum. | Open Subtitles | أخشى أنني أيضاً مذنب بالتلاعب بالطبيعة |
| Daha önce de söylemiştim, Asyalı İknacı, bu telefon sadece acil durumlar içindir ve eski sevgilimle barışmam için manipülasyon gücünü aklımı çekmek için kullanamazsın, vazgeç artık. | Open Subtitles | الإقناع الآسيوي هذا الحساب مخصص فقط للطوارئ ولا يمكنك استخدام قدرتك بالتلاعب |
| Ama hafıza manipülasyonu kullanan bir psikiyatristi var. | Open Subtitles | لكن يصادف أن يكون لديه طبيب نفسي منخرط بالتلاعب بالذاكرة. |
| Biz, Bay Stenton'ın rakamları manipüle ettiğini ne zaman farkına vardığınızı bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن بحاجة لمعرفة متى أدركتِ ..بالضبط أنّ السيد (ستينتون)، قام بالتلاعب في الأرقام |
| Pardon da, istediğimi yaptırmak için seni manipüle ettiğimi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تتهمني بالتلاعب بك لفعل ما أريد ؟ |
| - ...insan DNA'sını manipüle etmek içinmiş. | Open Subtitles | -إنه يختص بالتلاعب بشفرتنا الجينية |
| Seni manipüle etmesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد سمحت له بالتلاعب بك |
| Beni Obama'yı temsil etmek için manipüle ediyorsun. | Open Subtitles | لن تقوم بالتلاعب بي لأحاول أن أقنع (أواما) ليسمح لي بتمثيله |
| "İnsanları manipüle etmekten zevk alıyorum." | Open Subtitles | "أنا أستمتع بالتلاعب بالآخرين" |
| - En son görüştüğümüzde Başkan Yardımcısı ofisindeydik ve o ofisi Matthews'i manipüle ederek elde ettiğimi söylüyordunuz. | Open Subtitles | كنت بمكتب نائب الرئيس وأنت تزعم أني تقلدت هذا المنصب بالتلاعب بـ(ماثيوز) |
| - Seni manipüle mi ediyor Will? | Open Subtitles | للتلاعب. أهي تقوم بالتلاعب بك يا (ويل)؟ |
| Bu konuşmayla ve, yeteneğiyle, insanları manipule etmesinin bir sınırı yok. | Open Subtitles | ،مع هذا الشخص وانحياز القبطان سيبدو أنه ليس هناك حدوداً لقدراتهم بالتلاعب بمشاعر الرجال |
| Fakat bazı bitkiler hayvanları manipule ederler, aynen seks ve nektar vaat edip polenlerin taşınması karşılığında hiçbirşey vermeyen orkideler de olduğu gibi. | TED | وبعض النباتات تقوم بالتلاعب بالحيوانات مثل هذه الحالة لنبتة بستان الفاكهة والتي تستخدم النواقل .. للتزاوج ولصناعة الرحيق دون اي مقابل .. اي تستغلهم لنقل حبوب لقاحها |
| Ama 5 benim çevremi... manipule etmemi sağlayan bir program yükledi, bir şeyler kurmamı sağlayan bir program. | Open Subtitles | ولكن "فايف" حملت برنامج الذي يسمح لي بالتلاعب في بيئتي بناء الأشياء |
| Kanıtlarla oynamaktan değil. | Open Subtitles | ليس بالتلاعب بالأدلة. |
| Benimle oynamaktan! | Open Subtitles | بالتلاعب معي؟ |
| Benimle oynamaktan! | Open Subtitles | بالتلاعب معي؟ |
| Benim eylemler, bir hata vardı yalan kaynaklı, manipülasyon. | Open Subtitles | , تصرفاتي كانت خاطئة , محملة بالأكاذيب بالتلاعب |
| - Kendi manipülasyonu konusunda mı? | Open Subtitles | فيما يتعلق بالتلاعب الذي تم به؟ |