"بالتوحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • otistik
        
    • otizm
        
    • otizmli
        
    • otizmde
        
    Şimdi bir de otistik olan bebeklerde neler olduğuna bakalım. TED الآن, دعونا نرى ما يحدث مع الأطفال المصابين بالتوحد.
    Bazı bireyler genetik bir nedenden dolayı otistik olabiliyor ama bunun nedeni ailede otizm olması değildir. TED في حالة بعض الأفراد، بالإمكان أن يصابوا بالتوحد لسبب ذي علاقة بالجينات و لكن ليس لأن التوحد أمر وراثي في عائلتهم.
    Sonra, otistik öğrenciler için, çığır açan Prior's Court okulu geldi ve yine tamamen otizm için bir tıbbi araştırma hayratı. TED لتظهر بعدها مدرسة بريورس كورت الرائدة في العمل مع التلاميذ المصابين بالتوحد وفي العمل الطبي الخيري المتعلق بالتوحد.
    Bu o mektupların bir tanesinden alıntı. ''12 yaşındaki oğlumda otizm var ve matematikle ilgili çok zor zamanları oldu. TED هذا مقتطف من أحدى تلك الرسائل " أبني ذا ال 12 ربيعاً مصاب بالتوحد ولديه صعوبة بالغة في فهم الرياضيات
    Şans eseri, annesiyle konuşmakta olan otizmli bir çocuğa rastladım ve olaylar gelişti. TED وما حدث أني شهدت طفلة مصابة بالتوحد تتحدث مع أمها، وهذا ما حدث.
    Burada iki ayrı çocuğa ait iki video var. Bunlardan biri nörolojik olarak normal, diğeri ise otistik. Pong oynuyorlar. TED و ما سترونه هو مقطع فيديو لطفلين , أحدهما طبيعي, و الأخر مصاب بالتوحد يلعبان كرة الطاولة.
    Aynı oyunu oynayan otistik bir çocukla karşılaştıralım. TED قارن هذا بالطفل المصاب بالتوحد وهو يلعب نفس اللعبة.
    Sosyal medyada ailelerin diğer ailelere otistik çocuklarının beraber oynaması için sorduğunu gördüm. TED ولكني رأيت الآباء يتواصلون مع بعضهم على وسائل التواصل الاجتماعي، عن إمكانية أن يلعب أطفالهم المصابون بالتوحد معًا.
    Sonunda bir otistik olduğuma karar verdiler. Open Subtitles العامل الإجتماعي ، قرّر أنني مصابة بالتوحد
    Normal insanlar otistik insanları her zaman kaybederler. Tek yöntem bu. Open Subtitles دائماً ما يفقد الأشخاص الطبيعيون أطفالهم المصابين بالتوحد ، هذا ما يحدث دوماً
    Normal insanlar otistik insanları her zaman kaybederler. Tek yöntem bu. Open Subtitles دائماً ما يفقد الأشخاص الطبيعيون أطفالهم المصابين بالتوحد ، هذا ما يحدث دوماً
    Normal insanlar da hasta olurlar, sadece otistik insanlar değil... doğanın kanunu bu. Open Subtitles الأشخاص الطبيعيون يمرضون أحياناً ليس فقط المصابون بالتوحد هذه هي الحياة
    Oğullarına otistik tanısı konunca ikisi de işlerinden ayrılmış. Open Subtitles عندما تم تشخيص حالة ابنهما بالتوحد استقالا من العمل
    otistik insanların birçoğu seslere ve renklere karşı fazla hassastır. Open Subtitles معظم المصابين بالتوحد حاسون تجاه الأصوات و الالوان
    otistik çocuklarda bunun işe yaradığını söylüyorlar. Open Subtitles الذين يقولون انها قد تنجح مع أطفال مصابين بالتوحد
    Bazı otistik çocuklar dokunulmayı hoş karşılamazlar. Open Subtitles بعض الاطفال المصابين بالتوحد لا يتعاملون بشكل جيد مع اللمس
    Ben bu alana başladığımda, her 10.000 kişiden dördünde otizm olduğunu düşünüyorduk, yani oldukça nadir bir durum. TED عندما بدأت في هذا المجال, كنا نعتقد بوجود أربعة أفراد مصابين بالتوحد في كل عشرة آلاف شخص, حالة نادرة جدا.
    Bu dönem boyunca, cenin beyni gelişirken, bazı maddelere maruz kalmanın otizm riskini artırabileceğini biliyoruz. TED ففي تلك الفترة، بينما ينمو عقل الجنين، نعلم أن التعرض لعوامل محددة بإمكانه أن يزيد من خطر الإصابة بالتوحد.
    nasıl geleceksiniz? Çünkü benim gibi insanlar, bir oyun odasına girdiklerinde, otizmli bir çocuğu tanır. TED لتصل إلى الاضطراب الفعلي ؟ لأن أشخاص مثلي, حين يخطون في حجرة للعب, نستطيع تمييز الطفل المصاب بالتوحد.
    Biz istiyoruz ki, gelecek nesil otizmli bireyler sadece güçlerini ifade edebilmekle kalmasınlar sözlerini sonuna kadar yerine getirebilsinler. TED لا نريد للأجيال القادمة من المصابين بالتوحد أن يعبروا عن قواهم فقط لكن أن يحققوا النجاح.
    Örneğin, o nöbet geçiren çocuklara bu teşhisin konmasına karşıydı ama bugün biliyoruz ki epilepsi otizmde çok yaygındır. TED مثلا، كان يرفض تشخيص أطفال يعانون من نوبات صرع لكن الآن نعلم أن الصرع شائع عند المصابين بالتوحد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more