Burada, Üniversitede önüme gelmiş en kusursuz insan beyni örneği var. | Open Subtitles | هنا لدينا واحده من عينات المخ البشري المثاليه والتي لفتت أنتباهي بالجامعه |
Hayali, erkek kardeşinin bir Üniversitede okumasına yardım etmek. | Open Subtitles | و حلمها هو مساعده أخوها لكى يلتحق بالجامعه |
Üniversitede ne yaptığımı bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تريد أن تعرف ما فعلته بالجامعه |
Jane dört yıllık üniversite hayatı kendini bulman için bir şans olabilir. | Open Subtitles | يا جاين ميزة الدراسة اربع سنوات بالجامعه انها تعطيك الفرصة |
17 yaşında üniversite için buraya taşındım. | Open Subtitles | أنتقلت هنا بعمر السابعه عشر للدراسه بالجامعه |
Üniversiteye gideceği günü iple çekiyorum. | Open Subtitles | انا ما اقدر انتظر حتى تسجل وتنتظم بالجامعه |
Neyse. Üniversiteye gitmeden önce, bir sene daha beklemeye karar verdim. | Open Subtitles | على أي حال، لقد قررت ان آخذ سنه اضافيه قبل ان التحق بالجامعه |
Üniversitedeki arkadaşlarının bir listesini buldum. | Open Subtitles | لكن لدي قائمه من الذين كانوا معها بالجامعه |
Üniversitede futbol takımındaydı. | Open Subtitles | كان يلعب بالجامعه |
Artık Üniversitede olmalısın herhalde. | Open Subtitles | اوه، اعتقد انك بالجامعه الان |
Üniversitede ders veriyorum. | Open Subtitles | أُدرس بالجامعه |
üniversite çağına gelen bu yetenekle konuşmak ve bizi düşündüğünden emin olmak istedik. | Open Subtitles | نحن نتحقق من المواهب التي ستأتي لنا بالجامعه ونتأكد أنهم يريدون أن ينضموا لنا |
Emma'nın üniversite birikimi tehlikeye girdi sandım. | Open Subtitles | لقد كنت اعتقد ان مال ايما الخاص بالجامعه في الصندوق |
Çocukların çoğu üniversite planları yaparken ben zahmet bile etmezdim. | Open Subtitles | و عندما كان معظم الأولاد ...يعملون خطط الإلتحاق بالجامعه أنا لم أكترث |
üniversite paran gitti, sana bunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لن تحصل على نقود دراستك بالجامعه |
Üniversiteye gitmezsen, büyükannen beni suçlayacaktır. | Open Subtitles | إن لم تلتحق بالجامعه ستلقي جدتك باللائمه عليَ |
Üniversiteye gidersen, o zaman ona olan borcumuzu ödeyebilirim. | Open Subtitles | و إذا إلتحقت بالجامعه أكون قد سددت ديني إليها |
Onunla, birlikte Üniversiteye gitme planlarımız vardı. | Open Subtitles | أتعرف, لقد خططنا للإلتحاق بالجامعه معا و |
Üniversitedeki çalışmalarınız hakkında hep olumlu şeyler duydum. | Open Subtitles | لم أسمع عنك الا كل خير عن عملك بالجامعه |