Bankın üstünde 82 yaşında olgun bir kadın var, topluluk onu Büyükanne Jack olarak tanıyor. | TED | الآن، على مقعد الحديقة تجلس امرأة تبلغ من العمر 82 عاما، معروفة أكثر في المجتمع بالجدة جاك. |
Ve ben, senin değil senin çocuklarının Büyükanne demelerini istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أريد أطفالك ينادوني بالجدة العظيمة ، وليس أنت |
Büyükanne ile ilgilen, Markl. Ben dükkana bakacağım. | Open Subtitles | ماركل, اعتني بالجدة ساتفقد المتجر |
C2 bölümündeki, Büyükanne ile çok iyi ilgilenin. | Open Subtitles | اهتموا للغاية بالجدة في الصف الثاني |
Ve haberiniz olsun, ikinizden biri bana herkesin içinde "babaanne" demeye kalkarsa, silahıma davranırım. | Open Subtitles | واذا دعوتماني بالجدة أمام الجميع سأستخدم مسدسي |
Birçok kadın babaanne diye çağrılmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | معظم النساء يحبون أن يُنادون بالجدة |
Ben Büyükanne olurum diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكن أن تدعوني بالجدة. |
Sen Büyükanne ile ilgilen, Markl. | Open Subtitles | ماركل, اعتني بالجدة |
Bu kez büyükanneyi ararlar, ve Büyükanne cevaplar: ''Tavam çok küçüktü!'' Yani, bu iyi ya da kötü kelimelerimiz olduğu anlamına gelmez. | TED | لذلك إتصلوا بالجدة , و سألوها , " إن الحلة التي كنت أستعملها كانت صغيرة " (ضحك) لذلك ليس هناك كلمات جيدة وكلمات سيئة -- |
Büyükanne... - Jeffy! | Open Subtitles | حسنا فإذا بالجدة - جيفى - |
Merhaba Büyükanne. | Open Subtitles | مرحبا بالجدة. |
Büyükanne'yle ilgilenmelisiniz! | Open Subtitles | مايا ـ ساما ) ، أعتني بالجدة ) ! |
Merhaba Büyükanne. | Open Subtitles | أهلاً بالجدة |
Bana babaanne de. - Olur. | Open Subtitles | -يمكنك أن تناديني بالجدة |