| Dizinden, bileğinden, omzundan ve çiçek hastalığı olmayan vücudunun diğer tüm eklemlerinden su alın. | Open Subtitles | قم ببزل ركبتها وكاحلها وكتفها وأيّ مفصل آخر بجسدها المصاب بالجُدَري |
| Ne onlar için ne de senin için. Babanın yeni semtomları çiçek hastalığı ihtimalini destekliyor. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لهم ولا لكَ، أعراض الأب الجديدة تتماشى مع إصابتهم بالجُدَري |
| Yani iddiana göre sen benden babasının kanını almamı istedin ama ben yanlışlıkla ona çiçek hastalığı bulaştırdım. | Open Subtitles | لذا فنظريتكَ هي أنّكَ طلبتَ منّي سحب دم الأب، لكنّي بدون قصد حقنتُه بالجُدَري |
| Yani, tedaviye yanıt verirse, bu onun çiçek hastalığı olmadığını kanıtlar. | Open Subtitles | فإذا استجاب للعلاج، فهذا يثبت عدم إصابته بالجُدَري |
| Hangisi daha olası; aşı olduktan sonra çiçek hastalığı kapması mı yoksa direk aşıdan dolayı hastalanması mı? | Open Subtitles | ما هو الأكثر إحتمالاً؟ أنّه أصيب بالجُدَري باليوم التالي لتحصيننا إيّاه أم أنّه مريض بسبب اللقاح ذاته؟ |
| Biz haklıysak, bu krizi sona erdiren o olduğu için bir kahraman olacağını o haklıysa da çiçek hastalığı olan bir beyine bakan ilk insanın o olacağına değindim. | Open Subtitles | أخبرتُه إما أن نكون المحقّين، ويغدو هو البطل لإنهاء تلك الكارثة أو يكون هو المحقّ ويغدو أوّل مَن ينظر إلى دماغ مريض مصاب بالجُدَري |
| Sanırım sende çiçek hastalığı var. | Open Subtitles | أظنّكِ مصابة فعلاً بالجُدَري |
| - Onda çiçek hastalığı yok. | Open Subtitles | -إنّه ليس مصاب بالجُدَري |
| Julie'de çiçek hastalığı yok. | Open Subtitles | (جولي) ليست مصابة بالجُدَري |