Görüşmende otobüsle alakalı çok soru olacak. Hazır mısın? | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الأسئلة المتعلقة بالحافلات في هذه المقابلة، أأنت مستعد؟ |
FEZA,arabası olmayan vatandaşların Mega Dome'a yönelip,otobüsle tahliye edilmelerini yönetiyor. | Open Subtitles | فيزا تطلب من السكان الذين لا يملكون السيارات أن يتوجهوا الى قبة ايست ميشون حيث سيتم اخلائهم بالحافلات |
- Yani elinde bir şey yok. - otobüsle alakalı hayır. | Open Subtitles | 268)} .إذاً لم تحصل على شيء - .لا شيء يتعلق بالحافلات - |
Sadece bu değil. DC bölgesinden de otobüslerle yüzlerce protestocu getiriyorlar. | Open Subtitles | ليس هذا فحسب ، فهم ينقلون مئات المتظاهرون بالحافلات من العاصمة |
Ama otobüslerle oynanmıyor? | Open Subtitles | فنحن ندعو هذا بـ"الدجاجة ولكن لا نلعبه بالحافلات فحسب |
Zelanski'nin yerine seni seçtiğim iyi olmuş. Çünkü otobüsle alakalı çok soru olacak. | Open Subtitles | من الجيد أنّني إخترتك بدلا من (زيلينسكي)، لأنّه .سيكون هناك الكثير من الأسئلة المتعلقة بالحافلات |
otobüsle alakalı yok. | Open Subtitles | -لا شيء يتعلق بالحافلات . |