"بالحزن" - Translation from Arabic to Turkish

    • üzüntü
        
    • keder
        
    • Yas
        
    • mutsuz
        
    • üzüyor
        
    • kederli
        
    • üzülüyorum
        
    • Kötü
        
    • üzgünüm
        
    • üzüldüm
        
    • kederle
        
    • üzücü
        
    • hüzün
        
    • hüzünlü
        
    • üzgün
        
    Bu sabah gözlerimi açmadığım ve üzüntü hissetmediğim hatırladığım kadarıyla ilk sabahtı. Open Subtitles اليوم صباحا كان اول يوم ربما افتح عينى و لا اشعر بالحزن
    Plastik bir poşet rüzgara yakalandığında keder veya umut hisseder mi? Open Subtitles عندما يطير كيس يبلاستيكي في الرياح هل يشعرك بالحزن أو الأمل؟
    Cenaze, Yas tutmana izin verir sonra önüne bakarsın. Open Subtitles الجنازة تسمح لكِ بالحزن لذا يمكنكِ التوصّل إلى تفاهم مع وفاته
    Hapishanede kendimi mutsuz hissettiğimde Kuran'ı Kerim'deki "Dertli bir yürek için... Open Subtitles فى كل وقت أشعر بالحزن فى السجن أفكر فى الآية من القرآن تلكالتيتقول:
    Mesela ben başkaları aptal olduğu için ağlarım ve bu beni üzüyor. Open Subtitles على سبيل المثال, أنا أبكي لأن الآخرين أغبياء فذلك يشعرني بالحزن
    Kızım kederli olduğundan davranışlarından sorumlu tutulamaz. Open Subtitles أنها مريضة بالحزن وليست مسؤوله عن أفعالها
    Resimlerine ve kupalarına baktığımda üzülüyorum. Open Subtitles عندما أنظر لهم صوراً وكؤوساً، أشعر بالحزن
    Ben de babalarımı özledim ama ne zaman eve dönsek sanki olduğumuz yerde sayıyormuşuz gibi kendimi Kötü hissediyorum, anlıyor musun? Open Subtitles إشتقت إلى أبواي أيضاً، لكن فقط أشعر أنه كل مرة نعود إلى المنزل، أشعر بالحزن وكأننا لا نتقدم إلى الأمام، أتعلم؟
    üzüntü ve korku neşe ve keyif ve tüm diğer ruh hallerimizin içinde bulunabilir olmamız, bu inanılmaz değerlidir. TED إن القدرة على الشعور بالحزن و الخوف و البهجة و المتعة و كل الأمزجة الأخرى التي نشعر بها، إنه لأمر قيّم جداً.
    Aceleyle, üzüntü duygusu taşıyan boğuk sesi. TED ولكنها تحدثت بنبرة خافتة وساكنة ومكتومة والتي أوحت بالحزن.
    Oradayken kendinde değildi. keder ve sihrin etkisindeydi. Open Subtitles أقصد , لقد جنت بالسابق تواصل حياتها بالحزن والسحر
    keder ve öfkeyle dolmuşsun ama içinde bir yerde, inanıyorum ki gerçek sana ait olan bir parça var. Open Subtitles أنتِ متشبعة بالحزن والغصب ولكن هناك جزء منكِ وأدري هذا، جزء ضئيل من روحكِ..
    - Kusura bakma ama üvey kızımın kocası yeni öldü. - Yas tutuyorum. Open Subtitles أعذرني، لقد توفي زوج ربيبتي للتو لذا أشعر بالحزن
    Ama sen buradayken kendimi mutsuz hissedemiyorum. Open Subtitles نعم,ولكن لا أستطيع أن أشعر بالحزن وأنت هنا.
    Onu acılar içinde görmek beni çok üzüyor. Open Subtitles أشعر بالحزن الشديد عندما أرآها تتألم من المرض
    Aşk, adamı bazen üzgün ve kederli yapar. Open Subtitles الحب أحياناً سيُشعِرك بالحزن والكآبة
    Resimlerine ve kupalarına baktığımda üzülüyorum. Open Subtitles عندما أنظر لهم صوراً وكؤوساً، أشعر بالحزن
    Bu yüzden ben, onların orada dikilmesi beni Kötü hissettirdi ve onlara dedim ki, biliyorsunuz, bunu bu şekilde yapmanız gerekmiyor. TED وشعرت بالحزن لهما، وقلت لهما: أتعلمان؟ أنا لا ألزمكم فعل هذا.
    - O halde senin için üzgünüm küçük kız. Open Subtitles أذاً أنا أشعر بالحزن تجاهك أيتها الفتاة الصغيرة
    Ama seninle yeni tanışmış olsak da şef gittiğini söyleyince üzüldüm. Open Subtitles عندما أخبرتني المالكة أنك رحلت, شعرت بالحزن
    - Bu ev kederle dolu. - Bir de bana sor. Open Subtitles ــ هذا المنزل مليئ بالحزن ــ أخبرني عن ذلك
    Biliyor musun, kimseye güvenememek gerçekten çok üzücü. Open Subtitles نحن نشعر بالحزن حقيقتا لأنك لا تستطيعي الثقه بأي شخص
    Babamın yardım için, çiftlik işlerinde becereksiz ve hayatta kalan tek oğlu olan, benden yardım istemek zorunda olması, içimde bir hüzün yarattı. Open Subtitles معرفة أنّ أبيّ قد لجأ إليّ لطلب المساعدة ابنه الوحيد .. الابن الذي اعتاد على رؤيته في المزرعة .. قد أشعرني بالحزن ..
    Kötü puan almak, işini kaybetmek, tartışmak, hatta yağmurlu bir gün bile hüzünlü hissetirebilir. TED الحصول علي تقدير سئ، فقدان وظيفة، الدخول في جدال، أو حتى يوم ممطر يمكن أن يجلب الشعور بالحزن
    Beni okuldan almayı unuttuğun zamanki kadar üzgün hissediyorum kendimi. Open Subtitles أحس بالحزن مثل المرة التي نسيت أن تحضرني من المدرسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more