Babasının ona öğrettiği numaralar yapabiliyordu. | Open Subtitles | كان يمكنه ان يقوم بالحيل التى علمها له والده |
Bana ucuz numaralar çekmeyin. Deadline'da dün gece yaptım. | Open Subtitles | لا تخدعني بالحيل الرخيصة كما فعلت الليلة الماضية في الموعد المحدد |
Bakın, yüzüp çeşitli numaralar yapıyorlar! | Open Subtitles | ياللروعة! إنظروا إليهما، إنهما يسبحان و يقومان بالحيل! |
Bütün eski numaraları yapıyorduk. Şehirde yapamayacağımız numaraları. | Open Subtitles | تقوم بالحيل القديمة و التي لا تمارس في المدينة |
Kadının sergilediği numaraları ne kadar kolay yutuyor. | Open Subtitles | يالسهولة خداعه بالحيل التي تقوم بها |
Eddie bazı numaraları yapamıyor diye... | Open Subtitles | فقط لمجرد أنه غير بارع بالحيل |