Ben kendim de biraz utanıyorum ama bu iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | و أنا كذلك أشعر بالخجل نوعا ما لكنه شعور جميل |
Çok utanıyorum. Beceriksizmişim gibi hissediyorum. Kızgınım, stresliyim, önemsiz olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالخجل الشديد، أشعر وكأنّي فاشل، أشعر بالغضب والإحباط وعدم الأهميّة |
Herkesin önünde tatışmasak? utandım. | Open Subtitles | هل باستطاعتنا أن لا نقف هنا ونتجادل أمام الجميع، لأنني أصاب بالخجل |
Doğru olan şey, kadınların bu konuda konuşurken daha fazla utanç hissetmesidir. | TED | بينما الصحيح، هو أن النساء يشعرن عادةً بالخجل عند الحديث عن ذلك. |
Kimsede utanma kalmadı artık. Ve bizim de bununla övünmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | للعلم لا احد يشعر بالخجل هذه الايام ولا وبل يحتفلون به |
İnsanlar her zaman utangaç oldukları için... harika sevişmeleri kaçırır. | Open Subtitles | الناس بفسدون متعة الجنس في كل الوقت فقط لأنهم يشعرون بالخجل بالحديث عنه |
Sadece seninle, dar görüşlü, duygusuz kasabalı tutucular gibi konuştuğum için kendimden utanıyorum. | Open Subtitles | أشعر بالخجل من الطريقة التي كلمتك بها بضيق أفق و عدم إحساس |
Oh, Sandro, öyle utanıyorum, öyle utanıyorum ki. Yaptığımı gördün mü? | Open Subtitles | أوه,ساندرو,أنا أشعر بالخجل أنا خجلة جداً.هل رأيت ذلك؟ |
utanıyorum bundan. | Open Subtitles | الذين كانوا ودودين ذلك يجعلني أشعر بالخجل |
En korkakça davranışı sergilediğimi söylemeye utanıyorum. | Open Subtitles | انا اشعر بالخجل لقولى انى تصرفت بمنتهى الجبن |
- hayatımda ilk kez, senden utandım. | Open Subtitles | انها المرة الاولى فى حياتى التى اشعر فيها بالخجل منكى |
O bizim yanıbaşımızda yatıp tüm umutları veriyorken arkadaşıma imrendim ben daha az umut verdiğim için neredeyse utandım. | Open Subtitles | شعرت مع رفاقي تقريباً بالخجل بأنّني أعطيت القليل جداً بينما هو الذي كان ينام بجوارنا أعطى كلّ شئ |
Çok utandım. Herhangi olabilirdi. | Open Subtitles | شعرت بالخجل جداً قد يكون شخص أياً ما كان |
Atalarımın yanına gidiyorum dirayetli refakatları sayesinde artık utanç duymayacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهب لآبائي حيث الصحبة العظيمة يجب ألا أشعر بالخجل |
Meksikalılar hakkındaki bu tek hikayeye inanmıştım, ve kendimden daha fazla utanç duyamazdım. | TED | لقد وقعت في نظرة آحادية تجاه المكسيكيين ولا يمكن أن أشعر بالخجل أكثر من نفسي. |
Yetiştirilme tarzım, onun son raddedeki utanma duygusunu ve reddedilme korkusunu anlamamda kolaylık sağladı. | TED | تنشئتي سهلت فهمي لإحساسها الشديد بالخجل وخوفها من الرفض. |
utangaç davran, cezbet onu. Kızların uzmanlık alanı işte. | Open Subtitles | قومي بإغرائه، وتظاهري بالخجل الفتيات يعرفن كيف يفعلن ذلك الهُراء |
Barda bir şey söylemek istedim, ama yaptıklarımdan çok utanıyordum. | Open Subtitles | اريد ان اقول شيئاً للحانات لكن اشعر بالخجل لما فعلت |
Maalesef ki bu ideoloji çok iyi işliyor, bu yüzden fakir insanlar fakirliğinden dolayı utanıyor olabilir. | TED | للأسف أن هذه الفكرة لازالت حاضرة بقوة لذلك قد يشعر الفقراء بالخجل من كونهم فقراء |
Size karşı çok mahcup hissediyorum Bay Holmes, ve size de sevgili Doktor Watson. | Open Subtitles | اشعر بالخجل الشديد لانك يا سيد هولمز و انت يا عزيزى الدكتور واطسون |
Çekinmem, tereddüt etmem. | Open Subtitles | لا داعى لان اشعر بالخجل او التردد |
- Tabii. John Wayne filmleri görmediğin için utanmıyor musun? | Open Subtitles | ألا تشعرين بالخجل لأنك لم تشاهدي فيلم لجون واين |
Acaba biz tacizci ve fotoğrafçı hücumu mu bekliyoruz... yoksa sadece benimle görünmekten mi utanıyorsun? | Open Subtitles | هل نتوقع مجيء تتبع مصوري الفضائح ؟ او انك فقط تشعرين بالخجل من رؤيتهم لك معي ؟ |
Ben utandım, o utandı. | Open Subtitles | كما تعلم , لقد شعرت بالخجل وهى شعرت بالخجل |
- Nasıl isterseniz. - Sizler de kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | إن كان لكلامي أهميّة، فإنه عليكَ الشعور بالخجل من نفسك |
Nihayetinde, o kişi gene sen oluyorsun ve beni bir kusma duygusu sarıp kendimden utanır bir duruma giriyorum. | Open Subtitles | في النهاية، إنها أنت ثانية و عندها أشعر بالغثيان و بالخجل من نفسي |
İlkel bir teknoloji, engellenmesi kolay, utanmış olmalısın. | Open Subtitles | من السهل تعطيل تقنية بدائية كهذه يجب أن تشعر بالخجل |