Tüm arkadaşlarımın yaptığı gibi, dışarı çıkıp da çılgınlık yapmadım hiç. | Open Subtitles | أتعلمين,أنا لم أقم قط بالخروج و التصرف بجموح مثل جميع أصدقائى |
ve "seçime karşı biyolojik zorunluluk" konusuna değinmeyeceğim bile çünkü eğer herhangi biriniz cinsel yönelimin bir seçim olduğuna inanıyorsa sizi dışarı çıkıp "gri" olmaya davet ediyorum. | TED | و انا لن أناقش مسألة الاختيار مقابل الحتمية البيولوجية لانه لو كان اي منكم يعتقد أن الميول الجنسي هو اختيار، اناشدك بالخروج و المحاولة بأن تكون رمادي. |
Eğer şimdi dışarı çıkıp kelepçeleri takarsan sana dokunmayacağız! | Open Subtitles | إذا قمت بالخروج و وضعت الأصفاد ... على يديك الآن فلم نقوم بإبراحك ضربا |
Biraz dışarı çıkıp böyle şeyler yapmalısın, her şeye rağmen. | Open Subtitles | عليك بالخروج و عمل امور مثل هذه |
Bundan sonra, dışarı çıkıp oynamaya ne dersin? | Open Subtitles | بعد هذا،ما رأيكي بالخروج و اللعب؟ |
dışarı çıkıp havuza atlıyor sürekli. | Open Subtitles | انها تستمر بالخروج و القفز بالمسبح |
Şu anda dışarı çıkıp diğer liderler ile sohbetler etmeye başladım ve onlara siz o zor zamanları nasıl geçirdiniz diye sorduğumda bana tekrar tekrar söyledikleri neyi ölçebiliyorlar ise onu yönettikleri oldu | TED | وعندما بدأت بالخروج و امضاء الوقت مع قادة اخرين و بسؤالهم كيف كانو يجتازون تلك الفترات ما كانوا يخبرونني مرارا و تكرارا انهم يديرون فقط ماكانو يستطيعون قياسه (تقديره) |