Aşırı tepki gösterdim. Aslında ben çadırda uyumamalıydım. | Open Subtitles | كان انفعالي كبيراً , لم يكن علي النوم بالخيمة |
"Tokatladığınız askerden özür dileyin bunu, o gün olaya şahit olan, sağlık personeli çadırda bulunan bütün yaralılar ve 7'nci ordunun toplayabildiğiniz komuta birlikleri önünde, yapmanız gerekiyor. " | Open Subtitles | ستعتذر إلى الجندى " ... الذى صفعته إلى جميع الأطباء والممرضات ... ... الذين كانوا متواجدين بالخيمة فى ذلك الوقت |
"Tokatladığınız askerden özür dileyin bunu, o gün olaya şahit olan, sağlık personeli çadırda bulunan bütün yaralılar ve 7'nci ordunun toplayabildiğiniz komuta birlikleri önünde, yapmanız gerekiyor. " | Open Subtitles | ستعتذر إلى الجندى " ... الذى صفعته إلى جميع الأطباء والممرضات ... ... الذين كانوا متواجدين بالخيمة فى ذلك الوقت |
Mor çadırdaki Betsey Johnson gösterisindeyim ve onu buldum. | Open Subtitles | "انا بمعرض "جيتسى جونسون بالخيمة الأورجوانية |
Betty, yeşil çadırdaki Sean John gösterisine gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | اتمنى الا اضل الطريق بيتى) عليكِ ان تنتهى من عرض) سين جون" بالخيمة الخضراء" |
Çadırdan sadece kısmen görebildik. | Open Subtitles | لانعلم رأيناها فقط خلال فتحة صغيرة بالخيمة |
Kırmızı çadırda Calvin Klein koleksiyonu ve beyaz çadırda, Mode 'un "İzlenecek On Tasarımcı"sı var. | Open Subtitles | بداية المراسم الفعلية لأسبوع الموضة ستكون مجموعة (كلفين كلين) بالخيمة الحمراء |
-İki günlük yemek bulman gerek. 20 dakika sonra çadırda buluşalım. | Open Subtitles | لاقني بالخيمة بعد 20 دقيقة |
çadırda kahvaltı var. | Open Subtitles | هُناك فطور بالخيمة. |
Anladığım kadarıyla çadırda bir şeyler oldu. | Open Subtitles | ومما أتذكر شيء ما حصل بالخيمة |
- çadırdaki oğlanlarla? | Open Subtitles | - هؤلاء الصبية تحت بالخيمة |
Çadırdan çıkma. | Open Subtitles | أبقي بالخيمة دون حِراك |