Belki de daha önce yaptıkların için suçluluk duyuyorsundur. | Open Subtitles | ربما أنت فقط تشعر بالذنب بشأن جميع المقالب |
Yalan söylediğin için suçluluk duyduğunu biliyorum, ama dürüst olmak gerekirse, bu senin açıklayacağın bir sır değildi ki zaten. | Open Subtitles | حسنا أعلم بأنكِ تشعري بالذنب بشأن الكذب ولكن بكل أمانة لم يكن سركِ لتخبري أحداً بالمقام الاول |
Yaptığımız şey için suçluluk duyacaksan buyur duy. | Open Subtitles | تريدين الشعور بالذنب بشأن مافعلناه؟ تفضلي. |
O, bana öyle bir hayat verdi ki, o, bütün klanı öldürdüği için kendini suçlu hissetmek zorunda değil.. | Open Subtitles | هو تركني حيّ لكي لا يشعر بالذنب بشأن قتله لكامل العشيرة |
Ama Alaska çok soğuktu ve babanın kredi kartını çaldığın için kendini suçlu hissettin. | Open Subtitles | لـكن المكان بـارد جـداً هـناك وبـدأت تـشعر بالذنب بشأن والدي والبطاقة المصرفية |
Ama yine de suçlu hissediyorum kendimi. Ve şimdi de geri geldiğim için suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | لكنني مازلت أشعر بالذنب والآن أشعر بالذنب بشأن عودتي |
Olanlar hakkında Kendimi suçlu hissediyorum ama onu terk ettiğime pişman değilim. | Open Subtitles | وأنا أشعر بالذنب بشأن ما حدث لكني لم أندم عن تركي لها |
Dava açma kararından ötürü suçluluk duyduğunu ve bu kadar para aldığımız için kendini suçlu hissettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنك تشعر بالذنب بشأن قرارك القيام بمقاضاتهم وأظنك تشعر بالذنب بشأن الحصول على كل هذا المال. |
Babamı kovduğu için kendini suçlu hissediyor sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأنه شعر بالذنب بشأن طرد أبي |
Artık patronun kızıyla yattığım için suçlu hissetmiyorum. | Open Subtitles | الأن لا أشعر بالذنب بشأن إقامة علاقة مع إبنة الرئيس. |
Anne, eğer dün için suçlu hissediyorsan... | Open Subtitles | امي ، اذا كنتِ تشعرين بالذنب بشأن مشكلتناامس... |
Kendimi suçlu hissetmemi sağlamasan olmaz mı? Bilmiyorum. | Open Subtitles | هل يمكنكِ ألا تجعلينني أشعر بالذنب بشأن هذا؟ |
Kendimi suçlu hissetmeye başladım. | Open Subtitles | - أَبْدأُ الشُعُور بالذنب بشأن هذا. - الآن؟ |