Başkan Gizli Servis tarafından 6 km. ötedeki Parkland Memorial Hastanesi'ne yetiştirildi. | Open Subtitles | وقد هرع بالرئيس إلى مستشفى حدائق ميموريال , على بعد أربعة أميال |
Hava eskortu göndereyim. Başkan'a ulaşman gerekiyor. Kuvvet komutanlarıyla toplantıda. | Open Subtitles | أريدك أن تتصل بالرئيس إنه في إجتماع مع رؤساء الجيش |
Belediye Başkanı müdürü aradı, o da yardımcısını. | Open Subtitles | المحافظ اتصل بالرئيس والرئيس اتصل بالنائب |
Başkanı arayacaksın, hemde çok acil öncelikle, | Open Subtitles | سوف تتصل بالرئيس, و عند بداية الشوط الاول, |
Dumanı üstünde adam Başkanla görüşebiliyorsa neden bir kafeye saldırsın ki? | Open Subtitles | إن كان هذا الرجل المحترق على صلة بالرئيس لماذا إذاً هاجم المقهى؟ |
Sonra babamın huzuruna çıktım ve dedim ki "patron -ona 'patron' diye seslenirdim- ...patron, bir daha çöp tenekelerini yıkamayacağım." | Open Subtitles | كنت دائما ألقبه بالرئيس قلت يارئيس لا أستطيع أن أغسل أوعية القمامة بعد الأن |
Sadece Britney Spears değil Amerikan halkının çoğu Başkan'a güvendi. | Open Subtitles | معظم الشعب الأمريكي وثقوا بالرئيس ولماذا كان عليهم فعل ذلك؟ |
Bunu yıllar önce yazmıştım, Başkan'la tanışmadan çok zaman önce. | Open Subtitles | كتبتُ ذلك قبل سنوات قبل فترة طويلة من لقائي بالرئيس |
Bu konuda nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum. - Bu Çevre Koruma, bu Başkan demek. | Open Subtitles | لا أرى كيف يمكنني مساعدتك في هذا، هذه وكالة حماية البيئة، إنها متعلقة بالرئيس |
Amerikan pin pon takımı bugün Başkan Nixon'la buluştu... | Open Subtitles | فريق الـ بينج بونج الأمريكى إجتمع بالرئيس نيكسون اليوم |
Jack, Başkan Nixon ile konuştuk, ve vergi konusunda süreni uzatma sözü verdi... yurtdışında olmuş sayılabileceğin için. | Open Subtitles | جاك ستكون مسرورا لمعرفة أننا إتصلنا بالرئيس نيكسون و سوف يضمن لك استثناء على الضرائب على أساس أنك خارج الوطن |
Ben, bense sadece Başkanı arayacağım ve onayı ilk ağızdan alacağım. | Open Subtitles | و ربما علي الاتصال بالرئيس و الحصول على الموافقة من القائد الأعلى |
Efendim, bence Başkanı arama ve savaş uçaklarını havalandırma zamanı geldi. | Open Subtitles | سيدي، أعتقد إنه حان الوقت للإتصال بالرئيس و الطلب منه بأن يأمر بإستعداد الصواريخ المقاتـلـة |
Ama hala istiyorsan Başkanı ara. Eminim meseleyi kökünden hallederi. | Open Subtitles | أجل,يمكنك الإتصال بالرئيس أنا على ثقة من أن ذلك سيجدي نفعاً أيضاً |
Başkanı görüp bütün bunları yüzüne söylemeliyiz. | Open Subtitles | يجدر بنا الإلتقاء بالرئيس الآن و إخباره بذلك مباشرة |
Başkanla ilişki yaşadığını söylemem cinsiyetçilikti. | Open Subtitles | وأنت محقة. كان عنصرياً مني أن أقول أنك على علاقة بالرئيس. |
Şöyle diyelim, karınızın Başkanla ilgili birtakım meselelerle bağlantısı var. | Open Subtitles | دعنا فقط نقول أن زوجتك قاسم مشترك، في مجموعة من المصادفات والتي تتصل جميعها بالرئيس |
Bayan Grant'in, Başkanla ilişkisi daima aynı kalacaktır. | Open Subtitles | علاقة سيدة جرانت بالرئيس ستبقى بالضبط كما هي |
Ama bu duvarların dışında patron değil. | Open Subtitles | خارج هذه الجذران , هو ليس بالرئيس |
Müdürden Patronu arayıp bir haber var mı diye sormasını istedik. | Open Subtitles | اطلب من المدير الاتصال بالرئيس ويرئ اذا كانت هناك اى اخبار |
Başkanın 4 yıl görevde kaldığını biliyorum, ama bu sefer 15, 20 sene kalacak galiba. | Open Subtitles | أعلم بأنه يفترض بالرئيس أن يحكم 4 سنوات ولكن يبدو الآن أنه سيخدم من 15 إلى 20 سنة |
Hastaneye geldiğimizi söyle ve şefe haber ver. | Open Subtitles | وأعلمي المستشفى أننا قادمون واتصلي بالرئيس |
Çok duygusaldır. başkana çok bağlıdır. | Open Subtitles | إنّها عاطفية جداً وتشعر بأنها متعلّقة بالرئيس |
Şimdi Togo eski başkanını aramak zorundayım, ve bitirdiğimde, öyle görünüyor ki dünyanın diğer kalanının sonu gelmiş olacak. | Open Subtitles | الآن يجب علي أن أتصل بالرئيس السابق ل توجو وعندما أنتهي , كما يبدو بقية العالم ستقترب من نهايتها |