"بالرحلة" - Translation from Arabic to Turkish

• yolculuğun
• yolculuk
• yolculuklar
• uçuş
• uçuşlar
• yolculuğu
• uçuşu
• uçuşla
• gezisine
• gezisinde
• Yolculuğunuz
• gezi
• seyahate
• yolculuğa
• Yolculukla

Sizler şimdiden birer kahramansınız. Rahatlayın ve yolculuğun tadını çıkarın.
انتم أبطال بالفعل أسترخوا فقط وأستمتعوا بالرحلة

Aya doğru yol alıyorsun. yolculuğun tadını çıkar.
ونحن في طريقنا إلى القمر، استمتعي بالرحلة

Kyak'ın ince vücudu, yolculuk başlamadan fok balığı derisiyle örtülü olmalıdır.
ينبغي تغطية الإطار الضعيف للـ "كاياك" بجلد الفقمة قبل الشروع بالرحلة.

İyi yolculuklar, Albay. Hammond tamam.
استمتع بالرحلة ، عقيد هاموند يخرج

Ne siz ne Bayan Marchetti uçuş listesindesiniz.
فلست انت او السيدة ماركيتي ضمن قائمة المسافرين بالرحلة

Aqualantic Brit'i seçtiğiniz için teşekkürler.İyi uçuşlar.
شكرً لك لإختيارك شركة أكواكلنتك البريطانيّة. استمتع بالرحلة.

Birkaç kez birlikte yolculuk edeceğiz Çinli herifler seni tanıyınca da, yolculuğu tek başına yapacaksın.
سوف نقوم بالرحلة عدت مرات معا و عندما يعرفك الرجال الصينيين سوف تقوم بالرحلة لوحدك

O yüzden, sıkı tutunun ve yolculuğun tadını çıkarın.
حوالي دقيقتين ، و ذلك تمسكوا جيدا إستمتعوا بالرحلة

11 gün sonra geri döndüğünüzde görüşürüz. yolculuğun tadını çıkarın.
سنراكم قريباً خلال 11 يوماً أستمتع بالرحلة يا صاح

yolculuğun tadını çıkarmasını... öğrenmen gerek.
..أنت بحاجة لمعرفة كيفية الاستمتاع بالرحلة

yolculuğun tadını çıkarmayı hiç istemedin ki. Daha yola çıkmadan önce Cathy'yi kıskanıyordun.
لقد كانت لديك النية أبداً للتمتع بالرحلة لقد كنت تغارين من " كاثى " قبل أن نبدأها

Güle güle, iyi vakit geçirin. Güle güle, umarım yolculuk iyi geçmiştir.
أتمنى لكم إقامة سعيدة، أتمنى أنكم استمتعتم بالرحلة

Süper bir yolculuk geçirdim ve bana bir iyilik yapmanızı rica edeceğim.
لقد استمتعت بالرحلة وأتسائل إن كنتي تستطيعن أن تقدمي لي معروفا؟

İyi yolculuklar.
استمتعي بالرحلة.

Uçak kiralama şirketi bana uçuş bilgileriyle dönüş yaptı. Yer ayırtmak için üçüncü sınıftaki beden hocamızın adını kullanmış.
وضعني في قائمة المسافرين بالرحلة استخدم اسم معلّمنا بالجمباز بالدرجة الثالثة، في حجز الطيران

Biliyorum. Şaka yapıyordum. İyi uçuşlar.
أعلم، أمرح فقط قليلاً استمتعا بالرحلة

Ama yolculuğu fiziksel bakımdan kaldırabilecek tek kişi bendim.
ولكن كنت أنا الوحيد الذي بوسعه جسدياً القيام بالرحلة

İki saatten az bir süremiz var. Mutlaka bu uçuşu yapmalıyım.
لدينا اقل من ساعتين ، عليّ أن أقوم بالرحلة

Ajan Walker, bir sonraki uçuşla ona katılacaksın.
عميل والكر ستحتاجين للحاق بالرحلة القادمة للقاءه

Babamın yarın ki atsız araba gezisine gelmeme sebebini bilmiyorsundur sanırım?
أعتقد أنك لا تعرفين لماذا لا يريد أبى القيام بالرحلة بهذه العربة بدون الأحصنة غداً ماذا تعنى ؟

Ve şimdi Müdür Skinner, bize okul gezisinde nereye gideceğimizi söyleyecek.
والآن المدير سيخبرنا أين سنذهب بالرحلة المدرسية

Yolculuğunuz zor geçmiş olmalı. Değildi.
الرحلة التي قطعتموها لبلوغي لم تكن بالرحلة اليسيرة.

Emin olun güzel bir gezi olacak. Çünkü sizlerin mutlu olmasını istiyoruz.
ونحن نتمنى للأطفال السفر بأمان وان يتمتعوا بالرحلة

Bay Hunt, siz olmadan bu seyahate gidemem.
سيد هنت, لا يمكنني القيام بالرحلة بدونك

"Ben bu yolculuğa bir çocuğun çamurlu bir su birikintisine yaklaştığı gibi yaklaşırdım.
قال " سوف انصحهم بان يقوموا بالرحلة كما يقوم الطفل باكتشاف منبسط الطين

Yolculukla ilgili.
بل بالرحلة