"بالرصاص" - Translation from Arabic to Turkish

    • kurşun
        
    • vurularak
        
    • kurşunla
        
    • kurşuna
        
    • ateş
        
    • mermi
        
    • vuruldu
        
    • silahla
        
    • dolu
        
    • atış
        
    • mermiyle
        
    • kurşunlar
        
    • vurdu
        
    • vurulup
        
    • vuruşunu
        
    Bu pigmentin serbest kullanımı ressam hastalığı olarak bilinen ve bugün kurşun zehirlenmesi adını verdiğimiz duruma sebep oldu. TED أدى الاستخدام الحر للصبغة الى مايعرف بمغص الرسامين، أو ما نسميه الآن بالتسمم بالرصاص.
    kurşun kullanan ressamların şikayetleri arasında titreme, melankoli, öksürük, retina büyümesi, ve hatta körlük vardı. TED الفنانون الذين عملوا بالرصاص عانوا من الشلل، الإكتئاب، السعال، توسع شبكة العين، وحتى العمى.
    Sadece biz, Eva gibi vurularak, açlıktan ya da boğulmayla, ölebilirdik. Open Subtitles فقط كان يمكن أن نكون مقتولين بالرصاص مثل إيفا نموت جوعاً ، أو حتى غرقاً
    Fakat iftira niteliğinde bir mambo yazıp ruhunu ateşe vermek varken, neden bir kurşunla vurayım ki? Open Subtitles إنتقام؟ بالطبع، لكن لماذا ..أجرح جسده بالرصاص بينما بإمكاني أن أحرق روحه بتشهيري العلني به؟
    1872'den beri bu eyalette idam mangasıyla kurşuna dizme gerçekleştirilmedi. Open Subtitles لم يتم إعدامٌ بالرمي بالرصاص في هذه الولاية منذ 1872.
    Bunu oldukça iyi anlayabiliyorum. Saçmayla dolu bir af tüfeğiyle yakın mesafeli ateş. Open Subtitles . أنا أتفهم ذلك تماماً بندقية صيّد مليئة بالرصاص ، عن قرب
    Tüfek dolu iki varil ve mermi dolu bir varil buldular. Open Subtitles وجدوا اثنين من أكثر برميل كامل من البنادق وثالثة مليئة بالرصاص.
    "Çok şey yaşandı, çok kişi vuruldu, çok kişi gazla zehirlendi." Open Subtitles العديد من الأشياء حدثت ، العديد رمُى بالرصاص ، العديد ماتوا
    Sonra eve dönmüş ve orada silahla öldürülmüş şekilde bulunmuş. Open Subtitles لكنه عاد إلى المنزل وهناك عُثر عليه مقتولاً رمياً بالرصاص
    Yerel çocuk doktoru çocuk kurşun zehirlenmesinin kriz boyunca Flint'te iki katına çıktığını fark etti. TED اكتشف طبيب أطفال محلي أن حالات التسمم بالرصاص لدى الأطفال كانت بالفعل قد تضاعفت في بلدة فلينت خلال الأزمة.
    Bunun yerin 911'i aramak isteyen olursa biz de kurşun zehrini devreye sokarız. Open Subtitles إذا ا قرر أحدكم الاتصال بالنجدة فسننتقل للتسمم بالرصاص
    Üzerinize kurşun yağdığı zaman karşılık vermek zorunda kalırsınız. Open Subtitles عندما يطلق عليك الرصاص أنت مضطر أن ترد بالرصاص
    Sadece biz, Eva gibi vurularak, açlıktan ya da boğulmayla, ölebilirdik. Open Subtitles فقط كان يمكن أن نكون مقتولين بالرصاص مثل إيفا نموت جوعاً ، أو حتى غرقاً
    - Hayır, analizler devam ediyor. Tek bildiğimiz, aşağı yukarı 5 yıl önce vurularak öldürülmüş olan iki beyaz erkek olduğu. Open Subtitles جثتي رجلين قوقازيان تم رميهم بالرصاص قبل حوالي 5 أعوام.
    Seattle limanında Andrea Marlene adında bir yatta vücudu kurşunla dolu olarak güvertede yatıyor. Open Subtitles فذلك بسبب جسده المثقوب بالرصاص والملقى تحت ظهر المركب على سفينة اندريا مارلين في ميناء سياتل
    Seattle limanında Andrea Marlene adında bir yatta vücudu kurşunla dolu olarak güvertede yatıyor. Open Subtitles فذلك بسبب جسده المثقوب بالرصاص والملقى تحت ظهر المركب على سفينة اندريا مارلين في ميناء سياتل
    Asılacak, iğneyle idam edilecek, elektrikli sandalyeye oturtulacak ve kurşuna dizileceksin. Open Subtitles ستعدم بطرق مختلفة ، حقنة فتاكة والكرسي الكهربائي ، ورمياً بالرصاص
    Hadi baba, nasıl ateş edip arabanı... delik deşik ettiklerini anlatsana. Open Subtitles ابى, دعنا نسمع كيف فتحوا النيران و أمطروا سيارتك بالرصاص
    Seninsuratınıkurşunladoldururum bir hafta mermi sıçarsın göt! Open Subtitles سأحشو وجهك بالرصاص حتى تتبرزة طوال الأسبوع
    Sonra Petersburg'de vuruldu ve öldü. Open Subtitles ذهب بنفسه ليُقتل رمياً بالرصاص في بيترسبرج
    Ajanlar üç saat önce evinde silahla öldürülmüş halde buldular. Open Subtitles وجده العملاء مقتولا رميا بالرصاص في شقّته قبل ثلاث ساعات
    Bazı atış... diğerleri panik içinde ayak altında çığlık attı. Open Subtitles بعضهم رمياً بالرصاص والبعض الآخر سحق تحت الأرجل جراء الذعر.
    Philippe Neuville'in cesedi vücudunda 2 mermiyle çöp tankında bulununca herkes Gonzales'ten şüphelendi. Open Subtitles عندما وجد إبن نيوفيل ميت في الحاوية تم رميه بالرصاص مرتين كونزالس كان المتهم الأساسي.
    Silahı ateşleyen siz değilseniz, nasıl oluyor da kurşunlar kadının vücudunda? Open Subtitles كيف يمكن أن تموت بالرصاص إن لم تستعملوا المسدس؟
    Ve bu silahlı soyguncu dükkân sahibini sırtından ölümcül şekilde vurdu. Open Subtitles وهذا الرجل المسلح يضرب مالك المحل بالرصاص فى ظهره
    Sayın Vali, bildiğim kadarıyla bebek vurulup öldürülmüştü. Open Subtitles يا سيادة المحافظ، لقد فهمت أن الطفل قد قتل رمياً بالرصاص مع والديه
    En iyi vuruşunu yap. Open Subtitles خذ افضل بالرصاص.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more