Bu küçük ölçekli çiftçilik veya ticari tarımla veya büyük tarımla ilgili değil. | TED | لا يتعلق الأمر بالزراعة على نطاق صغير أو الزراعة التجارية أو الزراعات الكبيرة. |
Eğer bu resim dünyanın fakirliğini betimliyorsa, o zaman yarısından çoğu temel geçim kaynağı olarak çiftçilik yapıyor. | TED | ان كانت هذه الصورة تمثل فقراء العالم، اذن فاكثر من نصف العاملين بالزراعة كمصدر اساسي للدخل. |
300 yıl önce hepimiz tarımla uğraşıyorduk ve çiftçilik yapıyorduk ve hep aynı şeyleri yapıyorduk. | TED | فكما يبدو الأمر، منذ 300 سنة، عملنا جميعًا بالزراعة وزرعنا وقمنا بأعمال تكرارية |
İşten ayrılıp bir arkadaşımın organik Tarım çiftliğinde çalışmaya başladım. | Open Subtitles | لقد تركت العمل لعمل مع اصدقائي بالزراعة العضوية |
Eğer Çiftçiliği seviyorsan gelip bizi ziyaret etmelisin, bir bakarsın. | Open Subtitles | مهلاً، أتعلم إذا... إذا أعجبتك فكرة العمل بالزراعة عليك المجيء إلينا، لتلقي نظرة. |
çiftçilikle ilgili bir şey bitki falan büyütmen gerekiyor. | Open Subtitles | متعلقة بالزراعة ويجب أن تزرع المحاصيل وما إلى ذلك |
çiftçilik yapmak isteyenler eder, biz de toprağı aralarında pay ederiz. | Open Subtitles | مَن يرغبون بالزراعة يفعلوا ذلك، ويقسّمون الأرض فيما بينهم. |
Evet, gerçekten kendi pisliğimde çiftçilik yaparak ıssız bir gezegende hayatta kaldım. | Open Subtitles | نعم، بالفعل نجوت على كوكب مفقر بالزراعة في تغوطي |
Gelip bizimle yaşayabilir ve deliler gibi çiftçilik yapabilirdi. | Open Subtitles | جاء و عاش معنا، و كان يقوم بالزراعة مثل المجنون. |
Ve bu bir dizi yarı-bağımlı şehir-devletlerdi. Biraz olsun tanıdık gelebilir bu terimler. Bir yerden diğerine bir günlük yürüme mesafesinde, herkesin deli gibi çiftçilik yaptığı ve arka bahçelerinde sebze-meyve yetiştirdiği ve beraber topluca yemeklerin yendiği bir yaşam. | TED | و كان سلسلة من دول مدن شبه مستقلة إذا كان هذا مألوفاً مسيرة يوم من دولة إلى أخرى حيث أن الجميع مهوسين بالزراعة و يزرعون الخضروات في حدائقهم الخلفية و يأكلون وجبات الطعام معاً وغيرها |
çiftçilik tutkusu için bırakmış. | Open Subtitles | لقد ترك الدراسة لكي يتابع شغفه بالزراعة |
- çiftçilik mi yapacaksın? | Open Subtitles | ـ سوف تعمل بالزراعة ؟ |
Neden orta Türkiye'de Tarım ile ilgileniyorum biliyor musun ? | Open Subtitles | هل تعرف لما أنا مهتمّ بالزراعة في وسط تركيا؟ |
Kadının bir avcı kocası, bir balıkçı kocası, küçük Tarım işleriyle uğraşan bir kocası ve ev işlerine yardım eden bir kocası vardı. | Open Subtitles | وللمرأة صائد للأزواج صياد أزواج ويعمل الزوج بالزراعة |
Bu kötü ama İleri Tarım'ı bir yıl erken alabileceğimi söylüyorlar. | Open Subtitles | هذا مزعج، لكنّهم قالوا أنّي سأتمكّن مِن الشروع بالزراعة المتقدّمة قبل الموعد بعام |
- Çiftçiliği ne kadar sevdiğinizi doğruladı. | Open Subtitles | لقد أكدت كم كنت مولعاً بالزراعة. |
Çiftçiliği asla sevmedin. | Open Subtitles | أنت لا تحب العمل بالزراعة. |
Umudu ve çiftçilikle ilgili bütün oyunları bırakınca hayattaki neticelerim 3 katına çıktı. | Open Subtitles | نتائج حياتي تضاعفت 3 مرات بالسنة التي تخليت فيها عن الأمل و أي لعبة في هاتفي لها علاقة بالزراعة |