"بالزفاف" - Translation from Arabic to Turkish

• düğün
• düğünde
• Düğünle
• düğüne
• Düğünü
• Düğünün
• evlilik

Mükemmel bir düğün düşledik ve mükemmel bir yer.
لقد حلمنا بالزفاف المثالي. و المكان المثالي

Mükemmel bir düğün düşledik ve mükemmel bir yer.
لقد حلمنا بالزفاف المثالي و المكان المثالي

Bak, artık bu parayla bir düğün yapamam.
إسمع، لا يمكنني أن أقوم بالزفاف بهذا المال الآن.

Ve anne, konuşulduğu gibi sen düğünde şarkı söylemeyeceksin.
أمى، كما نوقش من قبل التفاصيل فلن تغنى بالزفاف.

Düğünle ilgili her şeyle Elisabetta ilgileniyor. - Gerçekten mi?
اليزابيتا هى المسئولة عن كل الاشياء الخاصة بالزفاف

Tatlım, biliyorsun iş düğüne gelince espri anlayışım ölüyor.
حبيبي، تعلم أنني لا أتمتع بروح الدعابة عندما يتعلّق الأمر بالزفاف

Ben sadece, özür dilemek ve Düğünü benim yüzümden Düğünü engelleyecek hiçbir ...problemin olmadığına emin olmanı istedim.
أردت الإعتذار فقط والتأكد بأنه ليس لديك أيّ مشكلة معي هذا له علاقة بالزفاف لن يكون هناك زفاف

Şimdi tüm bunları unutup Düğünün tadını çıkarabilir miyiz?
هل يمكننا أن نتمتع بالزفاف الآن؟

Daha önce en iyi düğün seninkiydi ve evliliğin o kadar iyi değildi.
لقد حضيتي بالزفاف المثالي من قبل والزواج لم يكن مثالي جداً

Pekala. Özel tasarım gelinlik, verev kesim, lüks bir düğün.
حسناً، مصمم أزياء مصفف للشعر، راقصة بالزفاف

Aslında, bu senin düğün konuşman içinde çok iyi bir pratik.
في الواقع، سيكون هذا تدريب جيد لنخبك بالزفاف

Sana bazı düğün şeyleri göstermek istiyordum.
لقد اردت ان اريكِ بعض الاشياء الخاصة بالزفاف

Merak ediyorum bu olsun yapacak bir şey var düğün ile ... veya bu kalıcıdır.
.. وجعلتينياتسائلهلهذا. شئ يتعلق بالزفاف ام انه سيكون شئ دائم ؟

Gelin kınası mı? - düğün iptal olmadı mı?
الخنة الخاصة بالزفاف ، مازال الزفاف مستمر

Şansın varken onu düğünde öldürmeliydin
كان يجب ان تقتلهما بالزفاف عندما أتيحت لك الفرصة

düğünde böyle oluyorsan seni boşanmada görmemek lazım.
أن كنتي كذلك بالزفاف فسأكره رؤيتكِ في الطلاق

Ne? Grubunla düğünde çalacağınızı söylemiştin hani?
, ظننتكِ قُلتِ أنك في فرقة العزف بالزفاف

Düğünle ilgili bütün eğlencelere katılacağını varsayarsak...
على فرض أنّ بيننا اتّفاق على أنّكِ ستحضرين جميع الاحتفالات المتعلّقة بالزفاف

Bu Düğünle ilgili her şey neden bu kadar zor?
لماذا كل ما يتعلق بالزفاف صعباً؟

düğüne gelmediğini görünce en kötü şeyleri hayal ettim.
عندما لم تظهر بالزفاف ظننت أن شيئا قد حدث لك

Kafamı yarmaya çalışmaktan vazgeçersen bir ihtimal düğüne zamanında yetişebiliriz.
لذا توقفي عن محاولة تحطيم جمجمتي وربما سنلحق بالزفاف.

Düğünü bir türlü aklımdan çıkartamıyorum.
أنا لايمكنني أن أتوقف عن التفكير بالزفاف

Gitmem gerek. Düğünün keyfini çıkarın.
يجب أن أذهب , استمتعوا بالزفاف

Yani evlilik işine giriyorsun ve sonra öyle bi an geliyor ki kendi seçtiğini unutuyorsun.
أعني أن الواحد منا يلتزم بالزفاف وبعد ذلك