"بالزهايمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Alzheimer
        
    • Alzaymırı
        
    • Alzheimerlı
        
    Babam Alzheimer'dan önce kibar ve şefkatli biriydi, ve şimdi de öyle. TED والدي كان طيبا ومحبا قبل إصابته بالزهايمر وهو طيب ومحب الآن.
    Birleşik Devletler'de her 67 saniyede bir kişiye Alzheimer teşhisi konuluyor. TED كل 67 ثانية، شخص في أمريكا تشخص إصابته بالزهايمر.
    Hayatımdaki en korkunç anlardan birisiydi ve aynı zamanda büyük babamın bir Alzheimer hastası olduğunu gösteren ilk durum buydu. TED كانت واحدة من اللحظات المرعبة التي عانيت منها في حياتي، وكانت أيضًا أول مثل أعلمنا أن جدي مصاب بالزهايمر.
    Alzheimer ve demans hastalıklarında kesinlikle kızgınlık ve hüzün hissediyorsunuz; sürece dahil olan herkes için geçerli. TED ولكن الآن مع الإصابة بالزهايمر والعَتَه، فهناك شعور بقدر كبير بالإحباط والحزن لكل المشاركين.
    Alzaymırı olan o eğitim çavuşu gibi. Open Subtitles مثل ذلك الرقيب ذو الصوت العالي المصاب بالزهايمر
    Anne babalarımız Alzheimer oluyor. Daha iyi halde olmalıyız. TED أوه لا , أباؤنا أصيبوا بالزهايمر , نحن نفع شىء أفضل.
    Size dördüncü evre Alzheimer teşhisi kondu mu? Open Subtitles هل أنتِ مصابه بالزهايمر من الدرجة الرابعة؟
    Alzheimer teşhisi konan onlarca insanda aslında deli dana hastalığı olabilir. Open Subtitles لديهم أعراض مماثلة قد يكون هناك أعداد غير محصورة من الناس الذين شخصناهم بالزهايمر
    35 yaşında Alzheimer olabilir mi bir insan? Open Subtitles هل يمكن الإصابة بالزهايمر في الخامسة والثلاثون؟
    Çocuk Alzheimer'lı dul trapez ustasından bile daha yalnız. Open Subtitles هذا الفتى وحيد أكثر من فنان الأرجوحة الأرمل المصاب بالزهايمر اووه
    Seni seksenlik Alzheimer'li bir bunakla da evlendirebilirler. Open Subtitles هم يستطيعون تزويجك رجل في الثمانين من عمره مصاب بالزهايمر
    Alzheimer'dan mustarip milyonlarca insanın yaşadıklarına odaklansaydın bu ilaçla hayatlarının daha farklı olacağına arkamdan böyle iş çeviremezdin. Open Subtitles لو ركزت على ملايين الناس المصابين بالزهايمر والذين كان من الممكن ان تتغير حياتهم للافضل بفضل هذا الدواء
    50 Yaşında bekleme odasında bekleyen bir Alzheimer hastam var ailesini bile hatırlayamıyor. Open Subtitles ، أتعلم لديّ مريض بالزهايمر في الخمسين من عمره في غرفة الانتظار . لا يستطيع تذكّر عائلته حتّى
    Annemde Alzheimer var. Fazla zamanı kalmadı. Son ihtiyacı olan şey, sizin lanet paranız. Open Subtitles والدتي مصابة بالزهايمر ولا يتبقى لها الكثير لتعيشه، وآخر شيء ستحتاجه ستكون أموالكم اللعينة
    "Büyük aktör Alzheimer oldu" diyecekler. Open Subtitles بل يقولون : الممثل الكبير يصاب بالزهايمر
    Amerika Birleşik Devletlerinde beş milyon Alzheimer hastası var. Open Subtitles يوجد 5 ملايين مصابين بالزهايمر في أمريكا
    Amasürprizbirşekilde sevgi ve sevgi kapasitesi, Alzheimer'ın derinliklerinde bile güçlü kalır. Open Subtitles لكن بشكل مثير للدهشة حتى وهي مصابة بالزهايمر قدرتها على الحب والعاطفة لاتزال قوية
    Alzheimer hastası annemi görmek için eve gidiyorum. Open Subtitles سأذهب إلى المنزل لرؤية أمي إنها مصابة بالزهايمر
    Bu da hastalığın daha ender görülen bir biçimi olan ailevi Alzheimer'a işaret eder. Open Subtitles وهذا سيكون مرتبطا وراثيا بالزهايمر بشكله النادر
    Alzaymırı olan bir dedektifle ilgili. Open Subtitles كلا، كلا، انها عظيمة انها عن محقق مصاب بالزهايمر
    Alzheimerlı büyükannem de aynı şeyi yapmıştı. Open Subtitles مع جدتي المصابة بالزهايمر وصلنا لتلك المرحلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more