Onu kızdan, kızı da ondan ayırmak kutsal evlilik bağıyla bilfiil birleşmelerine izin vermenin sadece yarısı kadar acımasızca olur. | Open Subtitles | تفريقهما عن بعضهما البعض سيكون نصف قسوة كالسماح بربطهما بالزواج المقدس |
Sevgili misafirler, bugün burada Reed Richards ve Sue Storm'u kutsal evlilik bağıyla birleştirmek için toplandık. | Open Subtitles | أحبائي الأعزاء , لقد تجمعنا اليوم لنوحد بين ريد ريتشارد و سو ستورم معاً بالزواج المقدس |
Ama bir saatten az bir süre içinde, hiçbir şeyden habersiz 200 konuk kutsal evlilik bağını kutlamak üzere kilise sıralarını dolduracak. | Open Subtitles | و لكن في اقل من ساعة سوف نقابل 200 ضيفاً غير مرتقب يملأون تلك المقاعد احتفالاً بالزواج المقدس |
Sevgili dostlar, bugün burada toplanmamızın nedeni... bu iki insanı kutsal evlilik ilişkisinde bir araya getirmektir. | Open Subtitles | أعزاءنا الأحباء لقد اجتمعنا هنا اليوم... لنجمع بين هذين الشخصين بالزواج المقدس |