Yapmam gereken her şeyi yapmama rağmen bana ziyaret izni vermiyorlar. | Open Subtitles | وقد فعلت كل ما يجب فعله ومازالوا لم يسمحوا لي بالزيارة |
Ben elbette, aile ziyaretleri ile papalık elçisini ziyaret planını ayarlarım, sen de eğlenceleri düzenlersin. | Open Subtitles | وسنحتفل بالعيدين معاً سأهتم بالزيارة الملكية, بالطبع والمندوب البابوي، |
İşte sana hapisten çıkınca ziyaret edeceğime dair söz verdiğim tüm insanların listesi. | Open Subtitles | هذه قائمة بأسماء اشخاص وعدتهم بالزيارة بعد خروجي من السجن |
Bu binada mı çalışıyor, yoksa sadece ziyarete mi gelmiş? | Open Subtitles | لنعرف كل شيء عنه إذا كان يعمل في المبنى أو يقوم بالزيارة فقط |
Kim olduğunuzu biliyorum Bayan Greenleaf ama acil bir sağlık durumu olmadığı sürece ziyarete izin vermiyoruz. | Open Subtitles | أنا أعرف من أنت يا آنسة جرينليف ولكن ماعدا الدواء والطوارئ نحن لا نسمح بالزيارة |
Sofya Andreyevna, sonunda ziyaretinizle bizi şereflendirdiniz. | Open Subtitles | صوفيا أندريفنا. أخيراً ، أنتِ تشرفينا بالزيارة. |
Derhal bırak beni. Yoksa, sahip olduğun ne kadar ziyaret hakkı varsa hepsini kaybedeceksin. | Open Subtitles | إبتعد عني وإلا ستخسر أياً كان لازال لديك حق بالزيارة |
ziyaret etmek veya saygılarınızı sunmak isterseniz... | Open Subtitles | ان كانت اي منكن ترغب بالزيارة او تقديم التعازي |
Küçük bir mola verecek, o esnada sizi ziyaret etmesi mümkün mü? | Open Subtitles | عندما يحين وقت الأستراحة القادمة في الطيران هل تسمح بأن يقوم بالزيارة ؟ |
ziyaret ettiklerinde gürültüden durulmuyor. | Open Subtitles | يصدرون الكثير من الضوضاء حينما يقومون بالزيارة |
ziyaret etme için uygun mu diye sana sormak istedim. | Open Subtitles | أردت أن تحقق معكِ إذا كان لا بأس بالزيارة. |
Geçen sefer hapse girdiğinde ziyaret haklarını kaybetti. | Open Subtitles | لقد خسر حقه بالزيارة بعد أخر مرة سٌجن فيها |
Yirmi dört saat de ziyaret yapabiliyorsun. Ne zaman istersem yani. | Open Subtitles | يسمحون بالزيارة لمدة أربع وعشرون ساعة لذا بإمكاني الذهاب في أي وقت |
Ama belki bir iki kez ziyaret etmişimdir. | Open Subtitles | ولكن ربما قمت بالزيارة, مرة أو مرتين |
Bu dosya elime dün geçti ve ben de "Gidip bir ziyaret edeyim, belki bir ihtiyaçları vardır" diye düşündüm. | Open Subtitles | - بالأمس استلمت هذا الملف و فكرت أن أقوم بالزيارة و أقدم نفسى , فى حالة احتياجك لأى شىء |
Bir ziyaret edebilirim diye düşünmüştüm, tabi sorun olmazsa. | Open Subtitles | فكرت أن.. أقوم بالزيارة إذا لم تمانعي |
Ben sadece psikiyatrisi olarak onu ziyaret ettim. | Open Subtitles | أنا قمت بالزيارة لأني طبيبة نفسية |
Kim olduğunuzu biliyorum Bayan Greenleaf ama acil bir sağlık durumu olmadığı sürece ziyarete izin vermiyoruz. | Open Subtitles | أنا أعرف من أنت يا آنسة جرينليف ولكن ماعدا الدواء والطوارئ نحن لا نسمح بالزيارة |
Halen Bay Sherrington'ın sana yaptığı ziyarete aklım gidiyor. | Open Subtitles | ما زلت مشتتا بالزيارة التي دفعت من قبل السّيد شرينغتون |
- Öyle. Her hafta sonu ziyarete geleceğine söz ver. | Open Subtitles | عليك وعدي بالزيارة كل عطلة إسبوع. |
Beni Excelsior'dan aradılar ziyaretinizle bizleri onurlandıracağınızı bildirdiler. | Open Subtitles | لقد هاتفونى "من" اكسلسيور... بانك ستشرفنا بالزيارة. |
Beni gibilerin ziyaretçi kabul etmesine izin vermiyorlar, dedektif. | Open Subtitles | لا يسمحون لأشخاصاً مثلي بالزيارة أيّها التحري |