Bir tanesi bıçakla cinayet işlediyse tekrar cinayet işleme ihtimali yok mu dersiniz? | Open Subtitles | لو ان احداهما قتلت الرجل بالسكين, الا تظن انها ربما تقتل ثانية ؟ |
Konserve açacağının ne olduğunu bilmiyordu. Kamptaki gibi konserveleri bıçakla açıyordu. | Open Subtitles | لم يعرف الفتاحة كان يفتحها بالسكين مثلما يفعل اللاجئون في المعسكرات |
"bıçakla ya da Silahla canının alınması bazen eğlenceli olabilir." | Open Subtitles | إما بالسكين أو بالبندقية أن تموت قد يكون شيئاً ممتعاً |
Evet, hem bıçak hem kaşık hem çatal kullanacağım üzerinde. | Open Subtitles | لن أتردد في قطعك بالسكين والملعقة ثم إلى الفاه بالشوكة |
- Koymadım. Eğer kullanmayacasan Bıçağı birisine çevirme! | Open Subtitles | لاتُشر بالسكين إلى أي شخص إلاّ إذا كنت تريد استخدامها |
Annenle girdiğin bıçaklı kavgada bir testisini kaybet de göreyim. - Barın ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن خسارة خصية في قتال بالسكين مع والدتك |
bıçakla öldürürsen, onu koklayacak kadar yakınsındır. | Open Subtitles | ولكن ان تقتل بالسكين لدرجة ان تكون قريبا وتشم رائحتهم |
Bir adamı arkadan silahla ya da bıçakla öldür... ama bombayla değil. | Open Subtitles | أقتل شخص من الخلف بسلاح أو بالسكين. ولكن ليس بعبوة ناسفة. |
Park'ın acil servisinden. Az önce bacağından bıçakla yaralanmış bir adamı tedavi etmişler. | Open Subtitles | غرفة الطوارئ، إنهم يعالجون الفتى الذي جرح بالسكين في ساقه |
Park Acil Servisi. Bacağından bıçakla yaralı bir genci tedavi etmişler. | Open Subtitles | غرفة الطوارئ، إنهم يعالجون الفتى الذي جرح بالسكين في ساقه |
şu bıçakla oynamayı kes, sanki hançer kullanıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | توقفي عن اللعب بالسكين كما لو كنت تجيدين استخدام الخنجر |
Seni bıçakla kesiyor. | Open Subtitles | لقد بدأو فى تقطيعك بالسكين ووضع الملاعق فى عينيك |
Senin halk kabukluları nasıl pişiriyor bilmiyorum ama bıçak kullanmakta berbatsın. | Open Subtitles | , بغض النظر عن تفكيركم في المحار . مهاراتك بالسكين مزيفه |
Çocuk bıçak kullanmayı iyi biliyor diye bu cinayeti onun işlemediğini söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يمكنك أن تحدد أي الجروح يمكن أن يحدثها ببساطة لأنه يعرف كيف يتحكم بالسكين. |
Heywood'a söyle, boğazına bıçak dayadığım için üzgünüm Hiç kuvvetim kalmadı. | Open Subtitles | من فضلك أخبر هيوود انى أسف على تهديدى له بالسكين |
Ama kızınca ağzını yada kalemini kullanır, bir Bıçağı değil. | Open Subtitles | لكنها تعبر عن غضبها بالكلام أو الكتابة ليس بالسكين |
Eklemlerde Bıçağı nasıl kullanacağını iyi biliyordu. Kolay oldu. | Open Subtitles | كان يعلم كيف يقطع بالسكين حول المفاصل مما جعل الأمر أسهل |
Bıçağı sokunca, kaslar içgüdüsel olarak sertleşir ve bıçağa tutunurlar. | Open Subtitles | بمجرد وضع السكين فيه العضلات تُصلب بالغريزة. ويتمسكون بالسكين. |
Yani seni görmeye geldi bıçaklı ve tabancalı bir oyun oynadınız. | Open Subtitles | اذن اتى لرؤيتك. ولعبتوا لعبه بالسكين والمسدس. |
Sen yere bakarken bıçağıyla üstüne doğru geliyor ve -- Muzlu krema ! | Open Subtitles | بينما أنت تنظر أسفل، يجيء بالسكين و- قشطة موز! |
Bu yüzden adam ona mutfak Bıçağını 17 kere sapladı ve vücudunu yol kenarına attı. | Open Subtitles | فطعنها 17 مرّة بالسكين ورمى بجثتها على الطريق |
Elimi açacağım, ve umarım ki bir sorun çıkmaz, saf vahşi çekim gücüm bıçağın düşmesini engelleyecek. | TED | سوف أفتح يدي, متأملاً, اذا كل شيء سار على ما يرام, مغناطيسية جسمي الطبيعية ستمسك بالسكين. |
Beni bıçakladı ama onu öldürmek istemedim. | Open Subtitles | لقد قاتلت بالسكين لكن لم اكن اعتقد اني ساقتله |
- Mermiyi çıkaramıyorum. Yani bıçağımla olmuyor. | Open Subtitles | لن نستطيع إخراج الرصاصة على الأقل بالسكين خاصتي |
Biri gidip hamile kadını karnından bıçaklamış. | Open Subtitles | أحدهم طعن زوجته الحامل في معدتها بالسكين |