"بالشاي" - Translation from Arabic to Turkish

    • çay
        
    • çayla
        
    • çaya
        
    • çayı
        
    • çaylı
        
    • çayıyla
        
    • çayın
        
    Çocuklar için karanfillisi, ciğerlerinde yeşil çay dolaşanlar için de nanelisi. Open Subtitles حلوى القرنفل للأطفال و حلوى النعناع للذين يأذون أكبادهم بالشاي الأخضر
    Yeter ama, keser misin şu çay muhabbetini! Open Subtitles بما فيه الكفاية من هذا بالشاي ، لأجلِ السيد المسيح.
    Bu çerezler sınırlı sayıda ve çay Köyü'nde bile nadir bulunuyorlar. onlar meşhur siyah çaylı, domuz eti çeşnili cipsler. Open Subtitles ولكن هذه الوجبات محدودة ونادرة في مدينة الشاي فهم مشهورون بالشاي الأسود,ورقائق البطاطا بلحم الخنزير
    Sadece çayla idare etmek zorunda olanlara yazık doğrusu. Open Subtitles أشفق على أولئك الذي يقنعون بالشاي أوافقك تماماً
    Beş dakika önce sipariş ettiğim buzlu çaya ne oldu? Open Subtitles ما رأيك بالشاي المثلج الذي طلبته من 5 دقائق ؟
    O gün çayı zehirlediğinde, Manjulika´yi .herkesin karsısına çıkarken gördüm. Open Subtitles في اليوم الذي مزجت فيه السم بالشاي رأيت مانجاليكا تخرج أمام الجميع
    Gemi ağzına kadar çay alıp gitti, bense şansımı denemek için burada kaldım. Open Subtitles , كانت مليئة بالشاي كنت أريد ايجاد الثروة
    Jay'in, Simon'ın çayla yapmasını istemediği tek şey, çay yapmasıydı çünkü çay olduğunu anladı. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لم يريد جاي أن يفعله سايمون بالشاي, هو صنع الشاي لأنه أكتشف أنه شاي
    Asıl problem Donovan'ın sana çay kakalaması. Open Subtitles المشكلة الأساسية هي أن دونفان هو من زودك بالشاي
    çay derken, yani ot içmeye gelir miydin demek istiyorum? Open Subtitles وأعني بالشاي هل تودين أن تدخلي لتدخني بعض المخدر؟
    Tımarhaneden daha yeni serberst kaldım ve arkadaşlarımı çay ve kızarmış hamur tatlılarıyla karşılıyolar. Open Subtitles لقد خرجت للتو من مصحة الأمراض العقلية و هم يرحبون بأصدقائي بالشاي و الكعك
    Altıdan hemen sonra hepimiz beraber çay içmiştik. Open Subtitles .كنا جميعنا نحظى بالشاي معًا بعد السادسة تمامًا
    Diğerleri sizinle çay içip tatlı yemek için bekliyorlar. Open Subtitles الآخرون ينتظرون أن يحضوا بالشاي والحلوىَ معك.
    Beklerken birer çay alır mıydınız? Open Subtitles هَلْ تَهتمُّ بالشاي بينما تَنتظرُ؟
    çay, Başmüfettiş? Open Subtitles أترغب بالشاي يا رئيس المفتشين؟
    Fakat bu durum, senin çay içmekten keyif almana engel olmamalı. Open Subtitles لكن لا يجب أن يوقفك عن التمتع بالشاي
    O da seni sordu çay ister misin ? Open Subtitles لقد كان يسأل عنك أترغب بالشاي ؟
    Ama bir kez çaya batırdığında bambaşka bir şeye dönüşüyorlar. Open Subtitles بمجرد ان تغمسها بالشاي تصبح رحلتك مختلِفه تماماً
    Dükkan için geldiyseniz, size çayı ve naneyi denemenizi öneririm. Open Subtitles إن كنتم متجهين أنصح بالشاي الأخضر والنعناع
    Mutfaktan Bayan Barclay'in çayıyla döndüğünüzde, odanın kapısını kilitli buldunuz ve bazı bağırtılar işittiniz. Open Subtitles عندما عدتِ من المطبخ بالشاي الذي طلبته سيدتكِ وجدتِ الباب موصد
    Muhtemelen hikayelerini izlerken çayın içine koymak içindir. Open Subtitles ربما تضعه بالشاي الذي تشربه بينما تشاهد قصصها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more