"بالشهوة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şehvet
        
    • şehvetli
        
    İkinci halka şehvet suçluları içindir, şiddetli bir fırtınayla savrulurlar. Open Subtitles الدائرة الثانية لإولائك المذنبون بالشهوة الذين طاروا وسط عاصفة عنيفة
    şehvet ve öfkeyi, bana ve çocuklara sakla. Open Subtitles إحتفظ بالشهوة و الغضب لأجلي و لأجل الأولاد
    Sizin o şehvet dolu olması gereken şeyi tanımlama şekliniz sadece tıpkı bir babanın çocuğunuza olduğu gibi, onun müstakbel yeteneklerinin mide bulandırıcı bir analizi. Open Subtitles الطريقة التي تصفين بها والتي ينبغي أن تكون مليئة بالشهوة كانت مجرد تحليل غثيان لقدراته المستقبلية بمثابة أب لطفلك
    Orospunun şehvetli dölü yaraları sonsuzdur. Open Subtitles ذلك يُشعر بالشهوة أن تحضن النساء بدون نهاية و أن تمزّق مهابلهم
    Açıkçası şu şişmiş halimle kendimi hiç de şehvetli hissetmiyorum. Open Subtitles لا أشعر بالشهوة تحديداً... .. مع كل، انتفاخ كل شيء..
    Bayalar ve baylar, yakın çekim kameramız hırs ve şehvet için çalışırken, bu güzellik, bir dakikalığına dev ekrana yansıyor. Open Subtitles من يقوم بتشغيل الكاميرات القريبة لابد وأنه يشعر بالشهوة. تلك الجميلة في المنطقة 6 تظهر أمام الشاشة الكبيرة لأكثر من دقيقة الآن
    - Ona benzer... {\1c00FFFF}Bu, 'şehvet' dediğimiz canavardı, ki son zamanlarda buna yenik düşmüştü. Open Subtitles -نوعاً ما كان الوحش المسمى بالشهوة الذي خضع له مؤخراً
    şehvet dolu, açıkça görülübilir. Open Subtitles ملئ بالشهوة هذا واضح جداً
    - Ateşli ve şehvet dolu. Open Subtitles -متحمسة ومليئة بالشهوة.
    şehvetli dünya turumuzdan önceki son durağımız. Open Subtitles المحطة الأخيرة في جولة وداعنا قبل أن نتجه رحلتنا المُشبعة بالشهوة حول العالم
    Arayan kişi, George gibi davranan fakat daha şehvetli olan Oscar'dı. Open Subtitles (كان (أوسكار) المنتحل لشخصية (جورج وكان يشعر بالشهوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more