İsa çölde 40 günlük oruçtayken, şeytan aklını çelmek için dünyaya gelir. | Open Subtitles | يأتي الشيطان للأرض لإغواء المسيح بالصحراء بينما المسيح يصوم مدة 40 يوما |
Dün biz Florida'dayken New Mexico'da Las Cruces'ın dışında çölde bir ceset bulunmuş. | Open Subtitles | البارحة بينما كنا في فلوريدا وجدت جثة بالصحراء خارج لاس كروزس نيو مكسيكو |
Yazdığına göre 40 yıl çölde başıboş gezecekmişiz. | Open Subtitles | حسناً، في الحقيقة يبدو أنّنا سنتوه بالصحراء لمدة أربعين عاماً |
Otoyol devriyesinin gedikli polisleri seni aramak için çöle geliyor. | Open Subtitles | كوبير من دورية الطريق السريع سيتحد بالصحراء , و الصيد لك. |
- Evet, çölün dışında buluşmak için sözleştiniz. ona videoyu getirirse ona alıcı bulacağını söyledin. | Open Subtitles | رتبت أمر لقائكم بالصحراء وأخبرتها أن تحضر الفيديو |
çöldeki sıfır noktasının çok hassas olması gerekiyor. | Open Subtitles | بالصحراء ، نقطة الصفر لابد ان تكون في موقع دقيق للغاية |
Dostum, çölde bir çiçek buluyorsun ve sen rengi ne diye soruyorsun! | Open Subtitles | يا رجل ، زهرة متفتحة بالصحراء وتسألني ما لونها ؟ |
O yüzden hoşnut bir halde bu çölde, yaşamak istediğim yerde yaşıyorum. | Open Subtitles | انا مرتبط بالصحراء واعيش حيث اريد ان اعيش |
çölde bulduğumuz ayakkabı izleri, onun olamayacak kadar büyük. | Open Subtitles | وآثار الحذاء التى وجدت بالصحراء كانت اكبر من ذلك اكبر من ان تكون لها |
Arabası çölde bir benzin istasyonunda terk edilmiş halde bulundu, ve sen de baş şüpheliydin. | Open Subtitles | حيث وجدت سيارته بالقرب من محطة بنزين بالصحراء وانت كنت المشتبه الاساسى |
Annenle konuştum. çölde bir şeyler bulmuş. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ إلى والدتك لقد عثرت على شيءٍ بالصحراء |
çölde geçen zamandan sonra bile iyi sulayabildiğini görecek kadar. | Open Subtitles | المدة الكافية لارى انك ممتلئ بالماء بعد قضاء ذلك الوقت بالصحراء |
çölde bir yerde gömülü durumdayım. | Open Subtitles | أنا مدفون في مكان ما بالصحراء و بحاجه لمساعدتك |
Birçok defa çölde bulundum. Genelde yeri kazıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت بالصحراء لمراتٍ عديدة على الرغم أنني عادة أحفر بالأرض |
Bedeni çölde bulunduğunda elinde boncuk gibi bir şey vardı. | Open Subtitles | حينما غثر على أشلائه بالصحراء الكبرى كان يحمل هذا الحجر بيده |
Elimde çöle bırakılmış bir sürü ceset var ve yaşamları emilmiş gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | حصول على بعض الجثث ملقاة بالصحراء و تبدو كأن الحياة إمتصت منهم |
Arabasındaki kan, birkaç hafta önce çöle atılmış bir erkeğin kanıyla uyuştu. | Open Subtitles | الدماء التى كانت على سيارة تطابقت مع دماء الشرطى الذى تم رمية بالصحراء قبل ذلك بأسابيع |
Sadece iki bine seni çöle gömdürür, geri kalan paraya kendime daha büyük bir penis yaptırırım. | Open Subtitles | بأثنين، يمكنني دفنك بالصحراء ويتبقى ليّ ثلاثة آلاف لحصل على قضيب أكبر |
çölün ortasında kokuşmuş, Baker denen bir yerde kapana kısıldım. Fazla zamanım yok adamım. | Open Subtitles | إن مُحاصر في طريق نتن بالصحراء يدعى "بيكر" |
Yoksa çölün ortasında kalıveririz! | Open Subtitles | لا تُطلقْ النار على المحرّكِ! و إلا سوف نعلق هنا بالصحراء! |
Kutsal bir adam çöldeki çadırında, adak adayarak ve dua ederek benim için yapmıştı. | Open Subtitles | أحد رجال الدين قام بنقشه قدم الأضاحي و صلى و دعا لأجلي في خيمته,بالصحراء |
çöl yazan yutuldu edilmeden önce, bu kötü bir imparatorluk için güç ve koltuk oldu. | Open Subtitles | قبل أن تُبتلع بالصحراء لقد كانت موضع قوة لإمبراطور شرير |
Çölden yıllar önce taşındım ben. | Open Subtitles | لقد انتقلت من العيش بالصحراء من سنين. |
Bu adamı son gördüğümde ben çöldeydim o da annemi hapse atıyordu. | Open Subtitles | المرة الأخيرة التي رأيته ، كنت بالصحراء و كان يضع أمي بالسجن |