| Koşu bandı testi sonuçları iyi. Göğüs rahatsızlığı veya iskemi yok. | Open Subtitles | مخطط القلب بالمجهود جاء مبشراً لا ألم بالصدر ولا نقص بالتروية |
| 8 Temmuz 1981'de, Göğüs ağrılarından şikayet etti ve revire sevk edildi. | Open Subtitles | في ال8 , يوليو 1981 , شكا من آلام بالصدر و تم نقله الي وحده العلاج |
| -Evet. 22 yaşında Göğüs ağrısı olan bir bayan. | Open Subtitles | أمرأة عمرها 22 عاما تشعر بألام بالصدر بمجرد اللمس |
| Göğüste kurşun yaraları var. 5 dakika. | Open Subtitles | جراح مضاعفة بالصدر من طلق ناري ، سنصل بعد 5 دقائق |
| Onu Göğsünden vuran bilinmeyen kişi tarafından alınıp, buraya saklanmış Vincent'ın bulunca, panik yapıp atacağı düşünülmüş. | Open Subtitles | أخذ منه من قِبل شخصٌ مجهول أصابه بالصدر وأخفاه هنا معتقداً بأن فنسنت سيجده |
| göğüsten yapışıktılar. | Open Subtitles | كانوا متلاصقين بالصدر |
| Göğüs ve mide ağrısı. Nefes almakta zorlanıyorlar. | Open Subtitles | وآلام بالصدر والمعدة ويواجهون صعوبة في التنفس |
| Hem Göğüs ağrısı var hem de kalp basıncı yüksek. Ona kalp krizi hastası muamalesi yapmalıyız. | Open Subtitles | إنه يعاني من ألم بالصدر مع تسارع النبض علينا أن نعالجه كنوبة قلبية |
| Liposuction ve Göğüs büyütme uygulanmış şişlik ve yaralar gibi komplikasyonlar görülüyor. | Open Subtitles | سابقة رضاعة مع تكتلات بالصدر وتطور سرطانى مع ندوب وتشعب |
| Şimdi orada, Göğüs ağrısından şikâyetçi hakkını arayan 6 kişi var. | Open Subtitles | الآن لديك ست مواطنين ملتزمين بالقانون يشكون من آلام بالصدر قدموا... |
| - En kısa sürede Göğüs debridmanı yapılması gerek. | Open Subtitles | إنها بحاجة لإزالة الأنسجة الضارة بالصدر بأقرب وقت |
| 3. derece Göğüs hasarı. | Open Subtitles | غيببوبة من الدرجة الثالثة. إصابة بالصدر. |
| Göğüs ağrısından şikayetçiydi. Ben de nitro verdim. | Open Subtitles | كان يعانى من آلام بالصدر لذا أعطيته بعض النيترو |
| Göğüs agrısı... sol kolum biraz uğuştu... kalp atışım hızlandı,benekler . | Open Subtitles | آلم بالصدر ...ذراع ايسر مخدر ضربات قلب سريعه |
| Göğüs ağrısı vardı, sonra bayıldı. | Open Subtitles | كان لديه آلام بالصدر وبعدها فقد الوعي |
| 12 yaşında, erkek. Yüksek ateş, Göğüste tıkanıklık, yeşil balgam çıkarıyor ve nefes alırken ağrısı var. | Open Subtitles | فتى بالثانية عشرة حمى شوكية و احتقان بالصدر |
| Ayaklarda ölümcül yara yok. Göğüste ölümcül yara yok. | Open Subtitles | ليس من جروح غائرةٍ بالقدمين، ليس من جروحٍ غائرةٍ بالصدر. |
| Göğsünden vurulan insanlar amma da bebekleşiyor. | Open Subtitles | الذين يتلقون طلقة بالصدر يا لهم من أطفال |
| Eve geldiğinde; adamı yerde Göğsünden vurulmuş halde bulmuş. | Open Subtitles | عندما عادة للمنزل ,وجدته ملقى على الأرض ومصاب برصاصة بالصدر |
| 9 milimetrik bir mermiyle, göğüsten silahlı bir yaralanma var. | Open Subtitles | -لدينا جرحٌ من طلقة نارية بالصدر ... -طلقة بحجم تسعة ميللي متر |
| Evet, biri kurbanın kafasını duvara vurmuş, bayıltmış ve göğsünde bir kurşunla işini bitirmiş. | Open Subtitles | أحد ما ضرب رأس الضحية بالحائط ضربه بشده بالخارج ثم أعاده وقتله ذلك بطلقة نارية بالصدر |
| göğsüne yakın mesafeden üç kurşun isabet etmiş. | Open Subtitles | تبدو 3 طلقات بالصدر تمّ إطلاقها من مسافة قريبة |