Sanırım Yaz... Biz pek hava şartlarına uyum sağlamazdık da. | Open Subtitles | بالصيف ممكن لانه ليس لدينا جهاز تكييف لكنه كان لطيف |
İşte geçen Yaz 150 kişinin çalışma planı Ama asıl önemli olan planlamadıklarınız. | TED | هذه هي خطة عمل لـ 150 شخص بالصيف الماضي، ولكن الأكثر أهمية هو ما لا تقوم بتخطيطه. |
Yazın bu kadar sıcak olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أظن قط أنها ستكون بمثل هاته الحرارة بالصيف. |
Bu mısır gevreği ile Yazın formumu koruyabiliyorum. | Open Subtitles | الان مع حبوب التنحيف يمكنك الخروج وتمتع بالصيف |
Ailem Yazları Lake District'te geçirirler. Orada biri vardı. | Open Subtitles | بالصيف العائلي بنطقة البحيره وكان هناك احدهم |
Bütün bunlar bana Kuzey Afrika'da arkeolojik bir kazıda asistanlık yaptığım yazı hatırlattı. | Open Subtitles | هذا يذكّرني بالصيف الذي قمت فيه بالمساعدة في حفريات أثرية في شمال إفريقيا |
- Geçen Yaz evlenmeliydik. - Annem henüz hazır değildi. | Open Subtitles | ـ كان من الواجب علينا الزواج بالصيف الماضي ـ ما كانت أمي مستعدة لحد الآن |
İtalya'da geçirdiğimiz Yaz onunla oynadığın küçük çocuk. | Open Subtitles | الغلام الصغير الذى لعبت معه بالصيف الذى قضيناه فى إيطاليا؟ |
Geçen Yaz küvete bomba atlayışı.. ...yapacağım derken kalçasını kırdı. | Open Subtitles | بالصيف الماضي كسر حوضه وهو يجري بسرعة في الحمام |
İkimiz de hissettik. Geçen Yaz olanlar işleri değiştirdi. | Open Subtitles | كلنا شعرنا بهذا ما حدث بالصيف الماضي غير اشياء كثيره |
Sanırım geçen Yaz olanların etkisinden kurtulamadı. | Open Subtitles | اخمن انه لم يستطع التعامل مع ما حدث بالصيف الماضي |
"Üçüncü dünyanın en ücra köşelerinin bir yerinde saklı herkese yetecek kadar yemeğin hatta tatlının bile olduğu kışların ılık ve Yazın serin olduğu ve her ailenin neşe içinde yaşadığı bir yer vardı El Dara, dünyanın incisi." | Open Subtitles | في أعماق الأرض الثالثة كان مكان ملئ بالطعام , حتى الفاكهه كان دافئ بالشتاء , ولطيف بالصيف |
Böylece Yazın fiyatlar düşünce satın alma yapıp müşterilerime satabileceğim ve en önemlisi, bu sırada rakiplerimin fiyatları yüksek olacak. | Open Subtitles | لكى أشترى بالصيف والأسعار منخفضة وأبيعها لزبائني والأهم من ذلك , منافسينى والأسعار عالية |
Eğer Yazın bana ihtiyacınız olursa Saint-Tropez'deki sahil kulübesinden ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا أحتجتوا إلي بالصيف يمكنكم التواصل معي عبر كوخِ شاطئ .الخاص بي في سانت تروبيه |
Yazın buradaki bir kulübede birkaç hafta geçirdiğimizi düşünsene? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن يكون لنّا مقصورة هنا بالصيف لبضعة أسابيع ؟ |
Yazın olanlar yazda kalır, değil mi? | Open Subtitles | ومايحدث بالصيف يبقى بالصيف.. صحيح؟ |
Yazları iki, kışları ise sadece bir öğün yemek yerlerdi. | Open Subtitles | كانوا يتناولون وجبتين يوميا بالصيف وواحدة فقط بالشتاء |
Çocukken annem bizi Yazları kumsala götürürdü. | Open Subtitles | عندما كنت صبياً، والدتى .أعتادت أخذنا للشاطئ بالصيف |
Cape Town Yazları cehennem gibi oluyor. | Open Subtitles | تعلم كيف تكون كيب تاون مشتعلة بالصيف |
Bu sonbahar Hint yazı peşinden bolca yağış getireceğe benziyor. | Open Subtitles | وقد أقترن الخريف بالصيف الهندي بكميآت غير مسبقة من الامطار |
Üstü açık arabası olan havalı dostlar, sesi açın, taze havayı ciğerlerinize çekin, ve Yaza merhaba deyin! | Open Subtitles | لذا للأشخاص الرائعين الذين يملكون سيارات مكشوفة ارفعوا الصوت و تنفسوا الهواء المنعش و رحبوا بالصيف |