Bak, tam da bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | أترى , هذا بالضبط ما أتحدث عنه |
- Evet, ve onu Colby'ye borçluyum. Ama bu tam da bahsettiğim şey. | Open Subtitles | أجل، وأدين بذلك لـ(كولبي)، لكن هذا بالضبط ما أتحدث عنه. |
Bak, ben de bundan bahsediyordum işte! | Open Subtitles | أرأيت؟ ذلك هو بالضبط ما أتحدث عنه |
Ben de bundan bahsediyordum işte! | Open Subtitles | هذا هو بالضبط ما أتحدث عنه. |
Elimde o araştırmayı sana veren bir adamın, Neden bahsettiğimi çok iyi bildiğini söyleyen bir videosu var. | Open Subtitles | لدي فيديـو لرجل يقوم بتسليمك للبحوث انت تعرف بالضبط ما أتحدث عنه |
Neden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تعرف بالضبط ما أتحدث عنه. |
Neden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | كنت أعرف بالضبط ما أتحدث عنه . |