Bir kilise dolusu kurbağa için neler vermezdim. | Open Subtitles | ما الذي سأقدمه من أجل كنيسة مليئة بالضفادع |
İnsanlar susuzluk çekti, kurbağa, kene ve sineklerle uğraşmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | الناس قد إبتلوا بالعطش بالضفادع ... بالقمل ... |
Her zaman, bizim sınıftakilerin birer kurbağa suratlı olduğunu söyleyen sensin. | Open Subtitles | أنتي من قلتي ان فصلنا مليء بالضفادع |
Şu uzun boylu, kurbağalarla oynayan gelişmemiş çocuk mu? | Open Subtitles | هل هو هذا الطويل المتخلف الذى يلعب دائما بالضفادع و ما شابه ؟ |
Sınıfımızın kurbağalarla dolup taştığını söyleyenlerden biri de sensin. | Open Subtitles | أنتي من قلتي ان فصلنا مليء بالضفادع |
Eleanora Giardinelli kurbağalar havuzunda beyaz bir kuğu. | Open Subtitles | " "إيليانورا جياردينيلي.. مثل بجعة بيضاء في بركة مليئة بالضفادع .. |
kurbağa, kene ve sineklerle uğraşmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | بالضفادع ... بالقمل ... بالذباب |
kurbağa besliyor. | Open Subtitles | إنها تحتفظ بالضفادع |
Benim adım dört gözlü kurbağa. | Open Subtitles | اسمي أربعة عيون غنية بالضفادع |
- kurbağalar umrumda değil. | Open Subtitles | أنا لا اهتم بالضفادع |