| Şehir sulh hakiminin, vebanın yayılmasını önlemek için hastanedeki veba kurbanlarının dolaşmalarını men ettiği... ..tüm vatandaşlara duyurulur. | Open Subtitles | بيان إلى جميع مواطني هذه البلدة .. لقد قرر جلالة الحاكم حجر جميع المُصابين بالطاعون صحياً في المشفى .. |
| Onlar gemiye veba getirdiler, ve kendilerini karantinaya alıyorlar, kurbanlar öldülünceye ya da tedavi edilinceye kadar. | Open Subtitles | يقولون بأن لديهم اصابات بالطاعون ويحجرون على انفسهم حتى يموت المصابون اويعالجوا |
| Fazla bir şey deği... sadece bir veba kurbanı daha.Bir zenci. | Open Subtitles | فقط ضحية اخرى مصابة بالطاعون ايها الزنجي |
| 1638 yılında Danimarka'da, Neils Stensen ismiyle doğdu. Babası kuyumcuydu. Çocukluğu hastalıklarla geçti ve pek çok okul arkadaşı vebadan öldü. | TED | ولد ستينسن نيلز في الدنمارك عام 1638، ابن صائغ حلي، كان طفلا مريضا توفي أصدقاؤه في المدرسة بالطاعون. |
| Çünkü senin yaşından önce iki abimin öldürülüşünü ve birini de vebadan ölüşünü gördüm. | Open Subtitles | قبل أن أكون بعمرك رأيت أخوين مقتولين وأخ أخر مات بالطاعون. |
| O vebalı kadını kasabaya getirdiği zaman, hepimize ihanet etti. | Open Subtitles | لقد خاننا، حينما أحضر المرأة المصابة بالطاعون لتنقل لنا العَدوى |
| Gerçekten biri Vebaya yakalanırsa, kaos çıkar. | Open Subtitles | وإذا كان أي احداً بالفعل مصاباً بالطاعون. ستعم الفوضى |
| Bu "kütüğe" üç kez veba virüsü enjekte edildi. | Open Subtitles | هذا السجين لقد تم حقنه بالطاعون ثلاث مرات |
| Ya da daha sonra kaynar ve veba oldu...? L hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | أم لعنهاهم بالبثرات ثم لعنونا بالطاعون ؟ |
| Geçmişte veba bulaşanlarla aynı yaşam şansına sahip. | Open Subtitles | لديه نفس الفرصه في النجاه مثل هؤلاء الذين أصيبوا بالطاعون في الماضي |
| Daha yeni küçük bir kıza baktım, veba belirtisi yoktu. Susturun şu adamı. | Open Subtitles | أنا فحصت الفتاة هذا ليس بالطاعون البلدي. |
| Cardiff'in acil bölümüne veba bulaştırdı... ve bu benim hatam. | Open Subtitles | لقد أصابت مستشفى طوارئ كارديف بالطاعون وهذا خطأي |
| Sextus benim oğlumdu. Yıllar önce annesiyle birlikte veba salgınında öldü. | Open Subtitles | سيكستوس" كان إبني و مات" منذ عدة سنوات بالطاعون مع أمه |
| Yıllar önce Ajan DiNozzo'nun vibonil veba bakterisi paniğinden sonra birkaç epidemiyoloji dersi aldım. | Open Subtitles | لقد أخذت بضعه دروس فى علم الأوبئه بعد اصابه العميل دينوزو بالطاعون منذ عده سنوات |
| vebadan ölen birini hiç kucakladınız mı, efendim? | Open Subtitles | هل احتضنت من قبل شخصاً يموت بالطاعون يا سيدى ؟ |
| vebadan ölen birini hiç gördün mü küçük doktor? | Open Subtitles | هل رأيت موت بالطاعون من قبل أيه الطبيب الصغير ؟ |
| Ama vebadan değil. | Open Subtitles | إنه يتصرف بغرابة، لكنه غير مصابٍ بالطاعون. |
| Bu arkadaş vebalı olduğu için kendini asarak öldürmüş. | Open Subtitles | شنق هذا الرجل نفسه لأنه مصاب بالطاعون ـ ـ ـ |
| Biz onların komşusuyuz,dünyanın geri kalanı bu zavallı vebalı insanlara sırtını dönüyor. | Open Subtitles | هناك جيران يقولون بأنهم حصلوا عليه لكن بقية العالم اصيبوا بالطاعون تعصف جرائم القتل |
| Bu korkunç Vebaya yakalanmış diğer aileler gibi, huzurlu bir uykuya dalacaklar. | Open Subtitles | سيغفو بنوم عميق مثل كثير من العائلات المصابة بالطاعون |
| Birkaç gün içinde, Ay Hisarı'nı salgın yok edecek. | Open Subtitles | في غضون أيام، قليلة سوف يتم تدمير قلعة لونا بالطاعون |
| İşte vebayla ilgili, ilginç bir parça. | Open Subtitles | هنا جزء مثير يتعلق بالطاعون |