"بالطبع ليست" - Translation from Arabic to Turkish

    • değil
        
    • Tabi ki
        
    • Tabii ki
        
    Çünkü, Tabi ki, bu gerçekten yakalayabileceğiniz bir şey değil, ama bunun her zaman bir şekilde fotoğraf makinesiyle çekilmiş gibi görünmesini isterim. TED لأنها بالطبع ليست بالشيء الذي يمكن التقاطه في الواقع لكنني دائما أريدها أن تبدو وكأنها التقطت كصورة
    - Evet, hiçbir şekilde bir son değil. Open Subtitles نعم، بالطبع. ليست النهاية، وليس بأي وسيلة
    Beyne iğne yapmak pek yaygın bir yöntem değil. Open Subtitles أنا أقصد حقنة إلى الدماغ، فهي بالطبع ليست الطريقة الأكثر شيوعا.
    Tabi ki bütün ödüller değil. Biz eşitiz. Open Subtitles بالطبع ليست كلّ الجوائز متساوية
    Tabii ki tüm aslanlar dostane değildir. Open Subtitles و بالطبع, ليست كل الأسود ودودة, فمن المحتمل بأي لحظة,
    Tabii ki iyi fikir değil. Bu kötü bir fikir. Open Subtitles بالطبع ليست فكرة جيدة انها فكرة سيئة
    Ve bu kadar zor durumları görüp baş etmeye çalışmak kesinlikle onun sorumluluğu değil. Open Subtitles إنها بالطبع ليست مسؤوليتها أن تتعامل مع أي من الحالات الصعبة أو أي شيء كهذا
    Kitaptaki en güzel resim değil ama şüphesiz en önemli olanı budur. Open Subtitles هذه بالطبع ليست أجمل صور الكتاب و لكنها بلا شك أهم صورة به
    Bir Paris değil elbette, Lille bile değil ama insanların buraya uğradığı ve bazen de kaldığı zamanlar oldu. Open Subtitles إنها بالطبع ليست باريس أو حتى ليلي ولكن كانت هناك فترة والناس يمرون من هنا وبعض الأحيان يبقون
    Bunu yaptığında, Stradivarius'unuzu alın ve Jimi Hendrix gibi yere vurup parçalayın demek istemiyor. Bu, o değil. TED عندما يفعل ذلك، فإنه لا يعنى "امسك بآلتك وكما فعل "جيمي هندريكس" حطمها على الأرض" بالطبع ليست كذلك
    - Önemli değil. - Elbette önemli. Mahvettim. Open Subtitles لاعليك بالطبع ليست مشكلة,لقددمرتهم
    Tabi ki her durum, doğru olmayabilir. Open Subtitles بالطبع ليست كل الظروف هي الصحيحه
    Tabi ki tipin değil. Open Subtitles بالطبع ليست كذلك
    Hayır, Tabi ki de olmaz. Open Subtitles كلا، بالطبع ليست كذلك
    Tabii ki bu sınıflandırma türü, bugün kullanılan bir yol değildir; zaten asıl nokta, Râzî'nin, maddelerin gruplandırılması işini ilk kez felsefî esintilerle değil deneysel gözlemler temelinde yapmasıdır. Open Subtitles بالطبع ليست هذه التصنيفات كتصنيفنا اليوم لكن المهمّ أنه وللمرّة الأولى كان يقوم "الرازي" بجمع الموادّ على أساس
    Tabii ki durum böyle değil. TED بالطبع ليست كذلك.
    Tabii ki sana göre değil. Open Subtitles بالطبع ليست ممتعة بالنسبة لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more