"بالطرق" - Translation from Arabic to Turkish

    • yollardan
        
    • yollarla
        
    • yöntemlerle
        
    • yollarda
        
    • yolları
        
    • yola devam edelim
        
    Bunu meşru yollardan yapmayı denemiyorlardı, çünkü meşru yollar yoktu. TED لم يحاولوا النجاح بالطرق المشروعة، لأن لا يوجد لديهم طرق مشروعة.
    Yani ana yollardan gitmemiz gerektiğini söylerken ben haklıydım. Open Subtitles لذا لقد كنت على حق بإلتزامي دائماً بالطرق السليمة
    Şuan o kadar karmaşık nesneler tasarlıyorum ki, onları geleneksel yollarla tasarlamak benim için gerçekten imkansızdır. TED لذا ما أفعله حاليا هو أن أصمم أشياء بتعقيد لدرجة أنه كان من المستحيل فعلا أن أصممها بالطرق التقليدية.
    Bu şekilde, şehirler doğru yerlerde, doğru alanlarla, parklarla, yeşil yollarla, otobüs yollarıyla büyüyebilirler. TED فهكذا، ستنمو مدنهم في الأماكن المناسبة بالفضاءات المناسبة، بالحدائق، بالمتنزهات، بالطرق الخاصة للحافلات.
    Modern bilimsel yöntemlerle minder ve kitaplar yerleştirilmiş kapılar kullanıyorsun. Open Subtitles بالطرق العلمية الحديثة، يمكنكِ استخدام الأبواب موضوع عليها وسائد و كتب
    Sıradan yöntemlerle onu iyileştirebileceğimizden kuşkuluyum zaten. Open Subtitles أشك أنّنا قادرون على معالجته بالطرق العاديّة.
    Tâli yollarda sıkışacaktır ve işlek bir yerden sınırı geçmez. Open Subtitles سيلتزم بالطرق الفرعية و لن يعبر الحدود من مكان مزدحم
    Popo burasıyla Los Angeles arasındaki tüm yolları tuttu. Open Subtitles بوبو ، عليك بالطرق السريعة مقفولة من هنا الي لوس انجلوس
    Bir süre dar yollarda kalıp yol hanlarından uzak duralım ve yola devam edelim. Open Subtitles حتى ذلك يا عزيزتي، نلتزم بالطرق الصغيرة إلى طريقنا نحو النُزل ونظل فحسب للأمام
    En normal yollardan bağlantı kurmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول أن أقوم بالتواصل بالطرق العادية
    Bahşişlerimizi eski yollardan mı kazanacağız demek oluyor bu? Open Subtitles هل هذا يعني أن علينا كسب البقشيش بالطرق القديمه ؟
    Şanslısın ki ben doğal yollardan iyileştiricilerdenim. Open Subtitles حسنا,لحسن حظك أنا معالجة بالطرق الطبيعية
    Eğer müdüre bir mesaj göndermek istiyorsan uygun yollardan kendin gönderirsin. Open Subtitles ،لو أردتَ بأن توصل رسالة لرئيس السجن قم بذلك بالطرق الصحيحة .وأوصلها له بنفسك
    Bu teknolojinin hassas ve titizce karaciğer kanserini saptayabileceğini göstermek için devam ettik, bu kanser türünün başka yollarla saptanması oldukça zordur. TED وأكملنا العمل لإظهار أن هذه التقنية بإمكانها حسيًا وتحديدًا الكشف عن سرطان الكبد، وهو سرطان يصعب كشفه بالطرق الأخرى.
    Üzgünüm, her öneri olağan yollarla olağan komitelerden geçmek zorundadır. Open Subtitles اسف و لكن مشروعك يجب ان يذهب الي اللجان العاديه بالطرق الشرعيه
    Modern yöntemlerle bile, bu havuzu tam olarak karakterize etmek çok zor. Soldaki ürün kahverengi görünüyor. Katran gibi... Sağ tarafta, karşılaştırmak amacıyla saf bir bileşik gösterilmiştir. TED وهو حوضٌ يصعب توصيفه تماماً حتى بالطرق الحديثة، ومنتجاته تبدو بنية اللون، مثل هذا القطران يساراً. هذا مركب نقي معروض إلى اليمين، لتوضيح الفرق.
    Uzay yolculuğunu eski yöntemlerle tecrübe edin. Open Subtitles السفر الى الفضاء باحتراف# بالطرق القديمة#
    Çok asil. Hem insanlara yardım edersin hem de yollarda keyif yaparsın. Open Subtitles مهنة نبيلة وضروريّة لمساعدة الناس للاستمتاع بالطرق المفتوحة
    Üzgünüm hayatım. Arka yollarda kalmak zorundayız. Open Subtitles آسف يا عزيزتي علينا المكوث بالطرق الخلفية
    Hala Allah'a ulaştıran yolları düşünüyorum. Open Subtitles لازلت أفكر بالطرق العديدة المؤدية إلى الله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more