"بالطفلة" - Translation from Arabic to Turkish

• bebeği
• Bebeğe
• Bebekle
• çocukla
• çocuğa
• Bebeğin

Hizmetçi varken, bebeği niye biz gezdiriyoruz?
لماذا علينا التنزه بالطفلة بينما نملك بيتاً مليئاً بالخدم ؟

Yani şimdi doğumu şimdi yaptırmak bebeği tehlikeye atıyor sonra yaptırmak anneyi tehlikeye sokuyor.
إذاً إما أن تولّديها الآن وتخاطري بالطفلة أو أن تؤجّلي الولادة وتخاطري بالأم

Burglekutt, Beni buradan çıkar Bebeğe çok iyi bakarım... Yemin ederim
أخرجنى من هنا, يا بيورجيلكت وأقسم أن أعتنى بالطفلة.

Bebeğe vereceği zarardan korkuyordu.
كانت تقلق عما تفعله بالطفلة لقد كانت ترعاها

Çok da uzun olmayan bir süre önce, Bebekle ilgilenme sırası bendeydi.
من زمن ليس ببعيد كان يومي للإعتناء بالطفلة الصغيرة

Bu fırtına ailenin çocukla kaçmasını engellemek için yapıldı.
هذه العاصفة غرضها منع أسرتك من الهرب بالطفلة.

Ben onun yaptıklarını takdir ediyorum, çocuğa bakmış olmasını.
الآن أمنحه ثقة بشأن ما فعله، ليعتني بالطفلة وكل شيء،

Bebeğin DNA testinden sonuç geldi.
لقد حصلنا للتو على نتائج الحمض النووي الخاصة بالطفلة

Senden benim olmayan bir bebeği uçağa sokup getirmeni istiyoruz.
مانريدك ان تفعله هو ان تتسلل بالطفلة لتكون في الخطة انه..

bebeği düşünüyorum.
أنا غير مهتمة به، أنا مهتمة بالطفلة

bebeği sıkı tut. Zorlu bir yol olacak.
تمسكي بالطفلة ًسيكون الوضع صعباً

Sonunda bir gün, 28 Ağustos 1854'te, küçük bir çocuk, ismini bilmediğimiz beş aylık bir kız bebeği, sadece bebek Lewis olarak bildiğimiz, bir şekilde koleraya yakalandı. 40 Broad Sokağına kolera ile geldi.
وبعد ذلك في أحد الأيام, 28 أغسطس لعام 1854, طفلة صغيرة, في شهرها الخامس نجهل ما هو إسمها, نتعرف عليها فقط بالطفلة لويس, والتي بطريقة أو بأخرى أصيبت بمرض الكوليرا. وقد توجهت بمرضها هذا إلى شارع 40 برود ستريت.

Peki bebeği ne yapacağız?
ماذا سنفعل بالطفلة?

Beni buradan çıkarın Bebeğe çok iyi bakarım
أخرجون من هنا. وسأعتنى بالطفلة.

Senin tüm yapman gereken Bebeğe bakmak.
كل ماعليكِ عمله هو الإعتناء بالطفلة

Bebeğe biz de bakabiliriz.
يمكننا الاهتمام بالطفلة نيابة عنك

Bebeğe mi bakacağız?
اعتنوا جيداً بالطفلة

Yani bu saplantının kesinlikle Bebekle bir ilgisi var.
أقصد، هذا الولع، بالطبع له علاقة بالطفلة.

Bebekle ilgili bütün önemli evrakları güvende olsunlar diye bana verdin.
انت اعطيتني أهم المواد المتعلقة بالطفلة لحفظها

Biliyorsunuz, karınızın Bebekle hemen bağlandığını söylemiştiniz.
تعرف، قلت أن زوجتك متعلقة بالطفلة.

Sen makineyi çalıştır. çocukla ben ilgilenirim.
عليك فقط تجهيز الآلة وأنا سأهتم بالطفلة

Umalım ki çocukla fazla irtibatları olmasın.
لنأمل أنها لا ترتبط كثيراَ بالطفلة

Ben çocuğa bakarım, merak etmene gerek yok.
و أنا سوف أعتني بالطفلة فلا تقلق