"بالطيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • elbette
        
    • tabii ki
        
    • Tabi ki
        
    elbette! Çok üzgünüm. Bu senin için hayatım. Open Subtitles بالطيع أنا متأسف جداً هذه لك يا عزيزتي يمكنك أن تضعيها حول حافرك الأيسر
    elbette, sadece sizin aradığınız zaafın bulunmadığı anlamına gelmiyorsa. Open Subtitles بالطيع اذا كنت تحث عن نقاط ضعف فهذا لا يعني أنك ستجد واحدة
    - Miniğim, geldin. Mesajı aldığından emin değildim. - Eh, tabii ki geldim. Open Subtitles ــ عزيزتي، أتيتِ، لم أكن واثقاً أنِك تلقيتِ رسالتي ــ حسناً، بالطيع أتيت
    tabii ki. Open Subtitles لم أرد أن أكون الشخص الزائــد بالطيع لست كذلك هل ستأتين ، أرجوك ؟
    Tabi ki, teröristler hiçbir Hintli öğretmenin Taj da bir suitte kalmayacağını biliyorlardı. TED بالطيع, الإرهابيون عرفوا أنه لا يمكن لمعلم هندي أن يقيم في جناح مثل هذا في فندق التاج.
    Ama Tabi ki değişik kombinasyonlarla komple bir menü düşüneceğiz. Open Subtitles ولكن بالطيع فسنقوم بإعداد قائمة كاملة بتنويعات متعددة
    Ve "komik" derken detektif, elbette komik olmadığını kastediyorum. Open Subtitles و عندما اقول "انه مضحك" بالطيع اعني انه غير مضحك على الاطلاق
    - Buna cevap veremem. - elbette verebilirsin. Open Subtitles لا أستطيع الإجابة على هذا - بالطيع يمكنك -
    Bu, elbette, Zelig'dir. Open Subtitles إنه زيليق ، بالطيع
    elbette, elbette. Ne kadar isterseniz. Open Subtitles بالطبع, بالطيع, خذ وقتك.
    elbette, elbette. Ne kadar isterseniz. Open Subtitles بالطبع, بالطيع, خذ وقتك.
    Doğru, elbette. Özür dilerim. Open Subtitles . صحيح، بالطيع ،أنا أسفة
    Hafta sonundayız. tabii ki gitmiştir. Open Subtitles إنها تخرج في نهايات الأسبوع، بالطيع تفعل ذلك.
    tabii ki hayır. Buraya gelmek için bir mesaj aldım. Open Subtitles بالطيع لا جاءتنى رساله تطلب منى الحضور
    tabii ki alırdım Dan ama şu haline bir bak. Open Subtitles بالطيع اود يا دان لكن انظر الى نفسك
    tabii ki hayır, ama biz burada üç yüz yıllık yeniden eklemlendirilmiş ve bir bakire gibi giydirilmiş bir cesetten bahsediyoruz, öyle değil mi Dr. Brennan? Open Subtitles ، بالطيع لا لكننا نتكلم عن عن جسم ذو 300 سنة تم إعادة تشكيله بملابس عذراء أليس كذلك دوكتور " برينان " ؟
    tabii ki, tabii ki. Afiyet olsun, Michael. Open Subtitles بالطيع ، بالطبع استمتتع بافطارك مايكل
    tabii ki korkuyorum. Open Subtitles بالطيع أنا كذلك
    Kırılmadan önce daha yeni ayarlamıştın, Tabi ki araban bana Florida'da çarptığında, Open Subtitles والتي قمت بتوقيتها قبل أن تنكسر .. بالطيع عندما إصدمت سيارتك بي ..
    Tabi ki de öyle yaptım. Hava nakliyesinin en az yarı fiyatı kadar. Open Subtitles بالطيع فعلت لقد كانت تكلفته بنصف تكلفة الشحن الجوي
    Seyirciler oyunu izlemeye geldi, Tabi ki onlar bize bakıyor olacaklar. Open Subtitles الجمهور اتى ليشاهد المسرحيه بالطيع سينظرون اليكِ
    Tabi ki destekliyorum. Open Subtitles بالطيع فأنا متوافق مع ذلك التوجه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more