Mankenciler ise, kadınları değil mankenleri kafaya takmıştır. | Open Subtitles | فهؤلاء المهووسون مغرمون بالعارضات و ليس النساء العاديات |
Sen en afilisinden bir yer ayarla, ben de mankenleri getireyim. | Open Subtitles | لما لا تحصل على مكان رائع .وسآتي بالعارضات عارضات؟ |
mankenleri almaya birlikte gidelim. | Open Subtitles | .إنه عمل اثنين .اثنينا سنأتي بالعارضات |
Tanrım, hayır. O tam bir mankenci. | Open Subtitles | يا إلهي, لا إنه مهووس تماماً بالعارضات |
Adı çıkmış bir mankenci olan Barkley... ..görkemli bir yaşam elde etmiş SoHo mucizelerinden biriydi. | Open Subtitles | (باركلي) مهووس بالعارضات ذو السمعة سيئة كا ن من أحد هؤلاء المبتكرين حيث إبتكر أسلوب حياة رائع له |
Şimdi bana, hırslı süper modellerle dolu bir eve yakın bir mesafede olduğumu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تخبرينني بأنني فقط على بعد مسافة الطريق عن بيت مليء بالعارضات الفاتنات؟ |
Kimse mankenleri umursamıyor. | Open Subtitles | لا احد يهتم بالعارضات |
Oynaşacağınız modellerle dolu başka bir otobüs mü buldunuz yoksa? | Open Subtitles | هل وجدتم حافلة أخرى مليئة بالعارضات لتلعبوا معهم؟ |
Öncelikle, modellerle ilgili bilgim sizden fazla Çok etkileyici! | TED | وأولاً، أحييكم على معرفتكم بالعارضات. |