"بالعاصمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Washington
        
    • başkentte
        
    • DC
        
    • Başkent
        
    • Cezayir
        
    Onlar devletin çörekleri. Washington'u aramalıyım. Open Subtitles هذه دونات من صنع الحكومة يا صديقي لذا فهو عمل ليس بالسهل، يجب أن أتصل بالعاصمة
    Onlar devletin çörekleri. Washington'u aramalıyım. Open Subtitles هذه دونات من صنع الحكومة يا صديقي لذا فهو عمل ليس بالسهل، يجب أن أتصل بالعاصمة
    Cuma gecesi başkentte Adalet Bakanlığı Ana Binası'nda buluşup bu durumdan kurtulma yolu bulmaya çalışacağız. Open Subtitles مساء الجمعة سنلتقي جميعًا في وزارة العدل بالعاصمة ونحاول العثور على مخرج من هذا.
    başkentte bir müzayede salonu işletiyor. Onur konuğu: Open Subtitles مدير المزادات والمدارس في بالعاصمة
    Oksijen ! Washington DC 'yi aramaya çalışıyorum ve anlaşılan uzun mesafe için hat alamıyorum. Open Subtitles نعم، أحاول الاتّصال بالعاصمة و لا أستطيع الحصول على خطّ قطريّ
    Yerim senin yanın, Başkent dedikleri o sıçan yuvası değil. Open Subtitles مكاني هنا في الشمال معكِ و ليس في الجنوب في عش الفئران ذلك المسمى بالعاصمة
    Kararları ben verseydim sen şimdi Cezayir'de olmazdın. Open Subtitles لو كنت أنا صاحب الأمر، لما كنت أنت هنا بالعاصمة
    Şimdiye kadar Washington'da olmam gerekiyordu, abuk yaşlı kadınların arasında değil. Open Subtitles يجب ان اكون بالعاصمة الاحق النساء واكشف عليهم بكاشف المعادن
    Washington Balesinin, bütün biletleri satılmış. Open Subtitles عرض البالية بالعاصمة بيعت تذاكره بالكامل
    Washington'daki yarışmada dikkatini dağıtacak daha çok şey olacak. Open Subtitles سيكون هناك حالات صرف إنتباه أكبر بكثير عندما تكونين بالمسابقة الوطنية للتهجئة بالعاصمة
    Washington'da diplomatik dokunulmazlığı hileye getirir bir katil yakalarız. Open Subtitles نخدع الحصانة الدبلوماسية هنا بالعاصمة و نلقي القبض على القاتل هذا أمر عظيم
    Washington'daki uyuşturucu ticaretinin yarısından o sorumlu. Open Subtitles إنه المسؤل عن نصف الجرائم التجارية، التى وقعت بالعاصمة..
    başkentte başka bir gün, profesör. Open Subtitles يوم آخر بالعاصمة ، أيها البروفيسور.
    Annie şifreyi nasıl bulacağımızı biliyor olabilir bence o başkentte. Open Subtitles ربما "آني" عرفت كيفية العثور على مصدر المفتاح، واعتقد انها بالعاصمة
    - İnsanlar diyorum başkentte güvercin turtası yiyor, değil mi? Open Subtitles الناس تأكل فطائر اليمام بالعاصمة
    - İnsanlar diyorum başkentte güvercin turtası yiyor, değil mi? Open Subtitles الناس تأكل فطائر اليمام بالعاصمة
    Kocasını ziyaret etmek için DC'ye 5 gün önce geri dönmüş. Open Subtitles عادت للوطن بالعاصمة قبل خمسة أيام لزيارة زوجها.
    Bu derste bütün büyük DC binalarını öğrenmiştik. Open Subtitles قُمنا بدراسة جميع المباني العظيمة المُتواجدة بالعاصمة في ذلك الصف
    DC saha ofisi ile yeni geldim. Open Subtitles لقد أغلقت الهاتف للتو مع المكتب الميداني بالعاصمة
    Başkent merkezli bir fikri mülkiyet ve patent hukuku bürosu. Open Subtitles إنها شركة مُحاماة بالعاصمة مُتخصصة في أمور الملكية الفكرية وبراءات الإختراع
    Cezayir'de çok fazla kalma. Seni bekliyoruz. Open Subtitles لا تمكث كثيراً بالعاصمة" "نحن ننتظرك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more