Gösterinin tadını çıkarın. | Open Subtitles | استمتعوا أنتم بالعرض و إن كانت عندكم أية طلبات |
Sadece rahatla, şuraya otur, bir içecek al, sigaranı iç, ve Gösterinin tadını çıkar. | Open Subtitles | فقط أسترح وتناول شرابك وأشرب سيجارتك وأستمتع بالعرض |
Ve Gösteriyi nasıl istersek yapabileceğiz. | Open Subtitles | ـ وسوف نقوم بالعرض بالنحو الذي تراه مناسبا |
Beyler, bu Gösteri hoşuma gitti ama bu böcek pornografisinin şu anda karşı karşıya olduğumuz durumla ne ilgisi var, anlamadım. | Open Subtitles | أيها السادة، لقد استمتعت بالعرض لكني أتساءل ما علاقة الحشرات بالمشكلة الحالية التي نواجهها؟ |
Şovun büyük hayranıyım. Gerçekten harikasınız. | Open Subtitles | تعلمون, أنا معجب كبير بالعرض أنتِ جميلين و رائعين حقاً |
Sayın yargıç, bankam çiftlik garantisinde teklifi kabul ediyor. | Open Subtitles | سيدى القاضى ، إن مصرفى سوف يتكفل بالعرض على تأمين هذه المزرعة |
Giriş müziğiyle başlayacağız, sonra baştan sona tüm şovu istiyorum. | Open Subtitles | و من ثم أريد القيام بالعرض من البداية وحتى النهاية |
Bu yüzden gidip kenara otur ve Gösterinin tadını çıkar. | Open Subtitles | لذا اذهب وأجلس على مقعد البدلاء وأستمتع بالعرض |
Ama önce, lütfen arkanıza yaslanıp Gösterinin tadını çıkarın! | Open Subtitles | لكن أوّلاً، من فضلكم اجلسوا، استريحوا و استمتعوا بالعرض |
Sırf içinde birçok ölüm var diye bu Gösterinin çok büyük bir hayranıyım. | Open Subtitles | وانا معجب كبير بالعرض بسب أن هناك الكثير من الموت فيه |
Gösteriyi düzenleyeceğimi sanmıyorum, bu yüzden daha uygun bir profil oluş-- | Open Subtitles | لا أعتقد أني سأقوم بالعرض لذا أريد أن أبق بعيداً عن الأنظار |
İyi öğlenler, hanımlar. Umarım Gösteriyi seversiniz. | Open Subtitles | مساء الخير , سيداتي أتمنى أنكم إستمتعتم بالعرض |
Detroit'te Gösteri yapıyordum ve bu kadın kulise geldi ve "Evime gelip kokain çekmek ister misin?" dedi... | Open Subtitles | انا كنت اقوم بالعرض في ديترويت وهذه المرأة جاءت متخفية وهي ترغب ان ترجع |
Ayrıca beraber bir Gösteri de yapacaktık. | Open Subtitles | ومن المفترض أن نقوم بالعرض سوياً |
Buraya gelin de en azından bir kaç saniye Şovun tadını çıkarın. | Open Subtitles | دعونا على الأقل نستمتع بالعرض لبضعة ثوانية |
Şovun tadını çıkar. Bir gün hepimiz öleceğiz. | Open Subtitles | استمتعوا بالعرض لأننا سنموت يوماً |
Sessiz kalmanızı bu teklifi düşüneceğiniz şeklinde yorumluyorum. | Open Subtitles | سوف آخذ صمتك بأنك تقبل بالعرض الذي أقدمه لك |
Öteki şovu yapmayı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أنه كان يجب أن تقوم بالعرض الثاني؟ |
Bunu da belirttikten sonra... Herkese iyi seyirler | Open Subtitles | هذا كل الأمر ، استمتعوا بالعرض |
gösteriye katılmanın eğlenceli olacağına karar vermiştik. | Open Subtitles | ظننت بأننا قررنا أنّ المشاركة بالعرض ستكون ممتعة |
Başlangıçta her gösteriden sonra kadınlar kendi hikayelerini anlatmak için kapıda sıra oluyorlardı. | TED | و في كل مرة اقوم بالعرض في البداية تصطف النسوة بعد العرض لانهن يردن ان يخبرنني عن حكاياتهم |
- Bu yüzden şov yapıyor. | Open Subtitles | وهذا هو السبب فى وجودها بالعرض لجلب الزبائن |
Artırmaya katılanlar, açık artırmacının satıcı adına bir teklif vererek açık artırmayı sınır fiyatın altında açabileceğini bilmelidir. | Open Subtitles | الدلاّل قد يفتح مزايدة على أيّ قطعة تحت الحجز بالعرض نيابة عن البائع لنبدأ بأوّل قطعة |