"بالعلاقات" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilişkiler
        
    • ilişki
        
    • ilişkileri
        
    • seks
        
    • ilişkilerde
        
    • ilişkilerle
        
    • ilişkilere
        
    - Alınma ama söz konusu ilişkiler olunca gerikafalı bir gelenekçisin. Open Subtitles و لكنك تصبح تقليدياً غليظاً عندما يتعلق الأمر بالعلاقات يا صديقي
    Acentada çalışmaya başlayalı çok olmadı, ama bir nevi halkla ilişkiler bölümünde görev yapıyorum. Open Subtitles اننى مع هذه الوكالة منذ وقت قليل لكن هناك اننى اعمل بالعلاقات العامة
    Yani ilişki problemin senin ruhunun son kaderinden daha önemli? Open Subtitles إذن فالمشكلة متعلقة بالعلاقات أكثر مما هي متعلقة بمصير روحك النهائي؟
    Bu yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde ilişki sorunlarına sebep olabilir. Open Subtitles نتعلم أن هذا يمكن أن يتسبب في مشاكل بالعلاقات في الحياة فيما بعد
    Ben eski kafalıyım. Evlilik dışı ilişkileri anlamıyorum. Open Subtitles حسناً أنا قديم الطراز، أنا لا أؤمن بالعلاقات خارج الزواج
    Sanırım önümüzdeki iki hafta boyunca güvenli seks yapacağım. Open Subtitles أظن للأسبوعين القادمين يفضل أن ألتزم بالعلاقات الآمنة
    Daha doğrusu, kadınların ilişkilerde erkeklerin onları nasıl hayal kırıklığına uğrattığını düşündüklerini. Open Subtitles ام لأكون اكثر تحديداً, كيف يشعرون النساء بأن الرجال يحبطونهم بالعلاقات
    Durun, bunun halkla ilişkilerle ilgisi yok. Ben çocuğun hayatından bahsediyorum. Open Subtitles هذا لا علاقة له بالعلاقات العامة ،أنا أتحدث عن حياة الصبي
    Belki bir halkla ilişkiler kadınının ambalajını değiştirdiği Eski Erkek. Open Subtitles ربما هو مجرد الرجل القديم تمت إعادة تسميته وإعادة تغليفه من قبل امرأة ذكية بالعلاقات العامة
    O gün, daha sonra ilişkiler hakkında düşünmem gerekti - sizi yeni ve egzotik bir şeye açanlar, Open Subtitles لاحقاً بذلك اليوم, بدأت بالتفكير بالعلاقات. هناك تلك العلاقات التي تقدمك لشيء جديد و غريب.
    Japonlar için ilişkiler önemlidir. İlk yemeğim harika olmalı. Open Subtitles الأمر يتعلق بالعلاقات مع الياباني، أول موعد بيننا يجب أن يكون مثالياً
    Halkla ilişkiler ve gazete makalelerine değil işine konsantre olup hak edinen öğretmenlere saygısızlık olacaktır. Open Subtitles وهذا احتقار للمعلمين الذين كسبوا طرقهم بالخبرة والذين يجهدون في قاعات الدرس لا بالعلاقات العامة وبمقالات الصحف
    İlişkiler konusunda çok evhamlı; çok korkuyor çünkü benden çok hoşlanıyor. Open Subtitles إنه خجول عندما يتعلق الأمر بالعلاقات العاطفية، إنه خائف لأنه معجب بي كثيرا
    Bu, neden ikinizin cinsel ilişki ihtiyaçlarınızı gidermek için aranızda yapay bir eşcinsel evlilik yarattığınızı açıklıyor. Open Subtitles انه قوة سأوضّح لماذا انتما الاثنان يجب ان تفعلا زواج شواذ اصطناعي لإشباع حاجتك بالعلاقات الحميمة
    Pembe dizi tarzı ilişki konularından uzaklaşıp daha büyük, hızlı ve bağımsız çılgınlıklara geçmeyi umuyorum. Open Subtitles آمل بأننا نستطيع الهرب من الانزلاق في الأشياء المتعلقة بالعلاقات الحميمة وإلى أكبر وأسرع خطى نحو مغامرة ذاتية.
    Şu anda ilişki için akıl verecek insan ben miyim bilmiyorum. Open Subtitles لست متأكده أنني الشخص لأوزع نصائح بالعلاقات في هذه اللحظه
    Hepsini atlatmayı başardık buda beni bir nevi ilişki uzmanı yaptı.(Tessa'ya Sor) Open Subtitles اكتسبنا من خلالها بالخبرة مما جعلني خبيرة ذو أهمية بالعلاقات
    Greg ilişki denen şeye inanmıyor olmam benim kolay biri olduğum anlamına gelmiyor. Open Subtitles ( جريغ ) كوني فقط اني لا اؤمن بالعلاقات لايعني اني سهلة المنال
    Daha sonra ilişkileri ve lobotomi ameliyatlarını düşünmeye başladım. Open Subtitles فيما بعد، فكرت بالعلاقات و الجراحات الفصية
    Halkla ilişkileri ne hâle getirdiğiniz konusunda en ufak bir fikriniz var mı acaba? Open Subtitles هل لديك فكرة عن الفوضى التي عملتها بالعلاقات العامة ؟
    Başından beri not için seks teklif ediyordu. Open Subtitles كنتِ محقة ، لقد كانت تتاجر بالعلاقات مقابل الدرجات طوال الوقت
    Ben halkla ilişkilerde çalışıyorum. Bağış toplamanıza yardım edebilirim diye düşünüyordum. Open Subtitles أنا أعمل بالعلاقات العامة و يمكنني تنظيم حفل خيري
    - Askerî bir daire, tahminimce. Davada dış ilişkilerle ilgili bazı hassas meseleler geçiyormuş. Open Subtitles قالوا بأن القضيّة تتضمّن بعض المسائل الحساسة بالعلاقات الأجنبيّة
    Bu nedenle yönetim birimleri arasındaki ilişkilere, kamu sektörüne gelince mücadelenin önemini anlıyoruz. TED لذلك نفهم أهمية الصراع حينما يتعلق الأمر بالعلاقات بين أفرع الحكومة، في القطاع العام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more