Senin oğluma verdiğin yangın söndürücünün içinde benzin olduğunu söylediler. | Open Subtitles | قالوا ذلك مطفأة الحريق بأنك سلمت إلى كينيث ملا بالغازولين. |
Barry Kane'nin oğlunuza verdiği yangın söndürücünün içinde benzin varmış. | Open Subtitles | يظهر ذلك المطفأة باري كان سلم إبنك ملا بالغازولين. |
Damon dolabın zeminine benzin döktü, yaktı ve tabanları yağladı. | Open Subtitles | قام (ديمون) بغمر أرض الخزانة بالغازولين أشعل النار، وفر مبتعداً |
Dışarı çıkıp arabasına binmiş ama Lisbeth arkasından koymuş içi benzin dolu bir süt kutusunu adamın üstüne dökmüş. | Open Subtitles | خرجوذهببسيارته، لكن ذهبت (ليزبيث) خلفه ورمت كرتون حليب مليء بالغازولين في السيارة |
İçine benzin doldurdum... | Open Subtitles | ...مملوءة بالغازولين و |