Siz, ben, tavan arasındaki herkes o merkezi işlem birimi. | Open Subtitles | أنتم وأنا وكل الأشخاص بالغرفة العلوية نمثل النسخة الأصلية للعقل |
Anlaşılan tavan arasındaki su ısıtıcı patlamış. | Open Subtitles | يبدو أن سخان المياه بالغرفة العلوية انفجر |
tavan arasındaki tüm zihinler bir şekilde etkileşimde olmalı. | Open Subtitles | كل العقول بالغرفة العلوية متصلة بطريقة ما |
Echo, Sierra, Victor hepsi tavan arasında. | Open Subtitles | "إيكــو" ، "سييرا" ، "فيكتور" أصبحوا بالغرفة العلوية |
Rossum en karanlık sırlarından bazılarını tavan arasında sakladığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن "روسوم" تخفي بعض أسرارهـا بالغرفة العلوية |
Ayrıca, Andy ile üst kattaki oda bizim. | Open Subtitles | أيضًا، انا و(اندي) بالغرفة العلوية |
Andy ile üst kattaki oda bizim. | Open Subtitles | أنا و(اندي) بالغرفة العلوية |
Yalnızca bu tavan arasındaki insanlar birbirleriyle bağlantılı değilmiş. | Open Subtitles | إسمع ليسوا فقط البشر بالغرفة العلوية متصلون |
Çocuk, Bean'in Ek Binasının tavan arasındaki silah dolabının üstünde duran bir elma sandığında hapis. | Open Subtitles | الفتى مسجون في قفص التفاح تحت حراسة مشددة... في بناية (بين) بالغرفة العلوية. |
Clyde'ın tavan arasında mahsur kaldığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت ان (كلايد) عالق بالغرفة العلوية |