"بالفتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocuğa
        
    • Çocuk
        
    • çocukla
        
    • Çocuğu
        
    • çocuk "
        
    Ben sadece... Benim sadece bir ya da iki saatliğine çocuğa bakmam lazım. Open Subtitles عليّ فقط أن أعتني بالفتى لساعة أو اثنتين
    15 dakika içinde bunları giyen çocuğa rastladım, yanına gittim... Open Subtitles فى خلال 15 دقيقة, اصطدمت بالفتى وواجهته بالأمر
    Polis, Hudson Nehri'nde, polis Murray "Süper Çocuk" Babitch'in cesedini aramaya devam ediyor. Open Subtitles تواصل دوريات خفر السواحل البحث في نهر هدسون عن جثة الشرطي مياري بابيتش الملقب بالفتى الخارق.
    Başka bir kahraman polis, Süper Çocuk diye bilinen Murray Babitch arkadaşının ölümüne sebep olan sisteme güvenmediği için George Washington Köprüsü'nden atladı. Open Subtitles شرطي بطل آخر مياري بابيتش الملقب بالفتى الخارق لم يثق بالنظام الذي حطم صديقه وقفز من فوق جسر جورج واشنطن
    O çocukla yattığı için onu suçlayamam. Demek istediğim onu çok çaresiz bırakmıştım. Open Subtitles لا ألومه على العبث بالفتى أنا بحالة مأساوية
    Sen hikayeyi çözmeme yardım ettin bende bu çocukla ilgili 10 satır kadar bir şey yazmana izin vereceğim. Open Subtitles لقد ساعدت على كشف خيوط القصة، لذلك ستحصل على فرصة التنويه بالفتى في 10 أسطر أو أقل.
    - Çocuğu düşünüyorum. - Eminim iyi iş çıkaracaktır. Open Subtitles ما رأيك بالفتى أعتقد أنه سيكون مساعداً جيدا
    Şu oyuncak kafaları yiyen Çocuğu düşünüyorum da... sanırım bazı problemleri var. Open Subtitles أنا، أفكر بالفتى الذي أكل رؤوس الدمى هو لديه مشلكه
    Birçok kişi çocuğa yaptıklarımdan ötürü canımı yakmak istiyordu ama Shelby ve Hunter bana arka çıkmıştı. Open Subtitles الكثير من الناس كانوا يؤذونني بسبب ما فعلت بالفتى وهؤلاء كانوا شركاء
    Yarım yüz maskeli ve zırhlı adam kapüşonlu çocuğa çok kızmış. Open Subtitles صاحب النصف وجه والدرع الواقي لديه هوس بالفتى ذي القلنسوة
    Evet, iyi birisiydi. Yeni çocuğa hoş geldin diyor, salak herif. Open Subtitles -لا اعرف لقد كانت لطيفة يا لها من طريقة للترحيب بالفتى الجديد ايها الاحمق
    Başına bir şey gelirse çocuğa göz kulak olmamı istedi. Open Subtitles تحسباً لأي شيء، أرادني أن أعتني بالفتى
    Sen öldüğünde Çocuk neden bana kalmıyor? Eğer ölürsem demek istiyorsun. Open Subtitles لمَ لا يمكنني الاحتفاظ بالفتى عندما تموت؟
    Çocuk umurunda bile değil. Vaka ilgini çekiyor. Bilgisayarlı tomografisi temizdi. Open Subtitles أنت لا تهتم بالفتى أنت فقط تجد مرضه خادعاً
    Kim, 20'lerinin sonundaki birine "Çocuk" der? Open Subtitles الان، من يشير لشخص فى اواخر العشرينات بالفتى ؟
    Tamam Phillie, sen bu piçle git parayı alın, biz de çocukla duralım. Open Subtitles إذهب مع هذا الأحمق وأحضر المال ونحن سـ نحتفظ بالفتى
    Hey, ölü dadının kaçırılan çocukla bir alâkası var mıdır? Open Subtitles هل للمربية المقتولة، علاقة بالفتى المخطوف؟
    Özür dilerim Kaptan, ama çocukla ilgili. Open Subtitles أنا آسف، أيها القبطان، لكنه .أمر يتعلق بالفتى
    O beyaz Çocuğu çiğnemenin sorumluluğunu almadılar! Open Subtitles ولم يتقبلوا مسؤولية التلاعب بالفتى الأبيض
    Onu ilk alan Çocuğu anlıyorum genç ve masum biriydi. Open Subtitles أقصد، أستطيع أن أتفهم لماذا لم تؤثر بالفتى الذي أخذها إنه شاب وبريء
    Karşınızda, Brooklyn'in zeki Çocuğu Bay Bobby Fischer. Open Subtitles أنتم سترحبون بالفتى اللامع من بروكلين السيد : بوبي فيشر ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more