"بالفراولة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çilekli
        
    • çilek
        
    • çilekler
        
    • çilekli şerbetlerden
        
    Kasabada yeni bir buz aracı var. Sana Çilekli aldım. Open Subtitles توجد سيارة ايس كريم جديد بالمدينة لقد احضرتها لكى بالفراولة
    Teşekkür ederim. Mümkünse, Çilekli tatlı olsun. Open Subtitles شكرًا لك، إذًا أحضري لي مثلجات بالفراولة من فضلك
    Böylece öyle yemeği için lezzetli bir Çilekli turta yapabilirim. Open Subtitles و سأُعد كعكة صغير بالفراولة لنتناولها في الغداء
    çilek ve çikolata sosuna müsamaha gösterdi ama onlar yemek değil, bilirsin? Open Subtitles سمحت بالفراولة وصوص الشيكولاتة ولكن ذلك ليس وجبة.
    Biliyorum, şu Çilekli şerbetlerden getirmeye ne dersin? Küçük çilekleri olan içecek. Open Subtitles ماذا عن شرب عصير بالفراولة مع وضع قليل من الفراولة؟
    Biliyorum, şu Çilekli şerbetlerden getirmeye ne dersin? Küçük çilekleri olan içecek. Open Subtitles ماذا عن شرب عصير بالفراولة مع وضع قليل من الفراولة؟
    Benim için bulmanı istediğim tek şey Çilekli süt. Open Subtitles ما أريدك أن تجديه هو حليب مخفوق بالفراولة , سميك جداً
    Çilekli çikolata ile kaplanmış buzdan yapılma bir heykelin olsun. Open Subtitles ثلج منحوت على شكلك، مغطى بالشوكولاته، مغطى بالفراولة.
    Bilim konusundaki bilgim, Çilekli süt yapmakla başlayıp bitiyor. Open Subtitles معرفتي بالعلوم تبدأ وتنتهي باختراع وصفة مخفوق الحليب بالفراولة
    Bir galon Çilekli dondurma, biraz tatlı peynir altı suyu ve biraz maya ile şekere ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج لغالون من البوظة بالفراولة ،بعض المصالة الحلوة الخميرة وبعض السّكر
    Pizza ısmarlarız, Çilekli süt içeriz. Open Subtitles سنطلب البيتزا، و نصنع مخفوق الحليب بالفراولة.
    Atlattığımızda da laboratuvarımızda Çilekli milkshake'lerimizi içeceğiz. Bu olanları hatırlamayacağız bile. Open Subtitles سنشرب مخفوق الحليب بالفراولة في المختبر و لن نتذكّر حدوث هذا حتّى.
    Sen de kalkmış Çilekli bademli pastayı sen mi yaptın diye soruyorsun. Open Subtitles وانت تسألها اذا كانت قد صنعت كيكة كريمة بالفراولة والجوز؟
    O zaman biz de hamburger ve Çilekli milkshake alırız. Open Subtitles حسناً ، يمكننا جلب شطائر الهامبورجر ومخفوق الحليب بالفراولة
    En sevdiğim dışı Çilekli, içi çikolatalı pasta. Open Subtitles مفضلتي هي كعكة الشكولاته المطلية بالفراولة, ثلاث طبقات
    Bir çikolatalı, bir Çilekli... - ...ve bir de karamelli. Open Subtitles واحد بالشيكولاتة ، واحد بالفراولة ، وواحد بالكراميل
    Çilekli kek mi yoksa karamelli puding mi almalıyım? Open Subtitles هل أطلب فطيرة جبن بالفراولة أو بودينغ جبن بالحلوى؟
    Çikolatayla kaplı bir çilek ister misin? Open Subtitles هل أنت مهتمة بالفراولة المغطاة بالشوكلاته؟
    Genelde Kök Birası içerim ama sanırım bu defalık çilek suyu alacağım. Open Subtitles بالعادة،أناأشربهابالليمون.. لكنهذهالمرة.. سأشربها بالفراولة.
    çilek yok. Open Subtitles - لا يوجد فراولة - تعرفين أنني أحب فطائر الـ"وافل" بالفراولة
    Ayrıca çikolata kaplı çilekler de getirdim. Open Subtitles أيضاً بعض الشوكولاتة المُغطاة بالفراولة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more