"بالفستان" - Translation from Arabic to Turkish

    • elbiseli
        
    • elbise
        
    • elbiseyi
        
    • elbiseyle
        
    • gelinliğin
        
    Şu ilerde siyah elbiseli, hoş bir tane vardı. Open Subtitles هناك واحدة لطيفة المظهر هناك بالفستان الأسود والخرز عليه
    Ve oradaki kızı görüyor musun? Kestane renkli elbiseli. Open Subtitles هل ترين تلك الفتاة بالفستان الأحمر الداكن؟
    elbise kısmını bir kenara bırakıp işin olan kısmı tanımlamaya gelince birazcık ihtişamlı. Open Subtitles إذن , بجانب ترك الجزء المتعلق بالفستان, اكثر مرحاً قليلاً من الملل القاتل
    Tamam, göğüsler onda kalabilir, ...ama o elbise kalmayacak. Open Subtitles حسناً، تستطيع الاحتفاظ بالنهدين ولكن لا يمكنها الاحتفاظ بالفستان
    Bir sandviç yemektense o kırmızı elbiseyi giymeyi tercih edersin. Open Subtitles سوف تشعرين افضل بالفستان الاحمر افضل من المعجنات الدانماركى
    Kırmızı elbiseyi, televizyonu, babanı ve seni düşünmekten hoşlanıyorum. Open Subtitles احب ان افكر بالفستان الاحمر واحب ان اشاهد التليفزيون واحب ان اتذكرك انت و والدك
    Televizyonda kırmızı elbiseyle görünmek istiyorum. Open Subtitles احب ان افكر بالفستان الاحمر واحب ان اشاهد التليفزيون واحب ان اتذكرك انت و والدك
    Boktan bir elbiseyle ilgisi yok! Open Subtitles لا يتعلق الأمر بالفستان اللعين!
    Şimdi, gelinliğin nasıl olacak? Open Subtitles الآن ماذا .. ما رأيك بالفستان الأفضل ؟
    Şu pamuk şeker elbiseli kadın kimdi? Open Subtitles الان من هي هذه السيده بالفستان القطني؟
    beyaz elbiseli olan o benim arkadaşım ,Priya çok iyi bir dost buraya geliyor,sadece yolculuğunun nasıl geçtiğini sor ona ne ? Open Subtitles -تلك بالفستان الأبيض - هذه صديقتي ، " بريا " -صديقة رائعة ، أنا أقول
    Sarı elbiseli kız. Open Subtitles الفتاة التي بالفستان الأصفر
    Kırmızı elbiseli olan. Open Subtitles تلك التي بالفستان الأحمر.
    Hint tarzı elbise ve çizmelerinle konferans masasında oturuyordu. Open Subtitles إذًا هي تجلس هناك على طاولة الاجتماعات بزيّ هندي بالفستان والحذاء
    Oda arkadaşın nasıl, hani elbise giyen? Open Subtitles كيف هو رفيق سكنك ؟ الذي بالفستان ؟
    Ayrıca ciddiyim bak, elbise sizde kalsın. Open Subtitles وحقا، احتفظي بالفستان.
    Sözümü tuttum. elbiseyi senin için ayırdım. Open Subtitles و قد حافظت على وعدي و احتفظت بالفستان من أجلك
    Ben rüyamda elbiseyi görürken sen de gözlerini açık tut. Open Subtitles -لكن .. -ابقي منتبهة وأنا سأحلُم بالفستان .
    Annemin eskiden giydiği mavi elbiseyi düşünüyordum da. Open Subtitles كنت افكر بالفستان الأزرق
    Hayır, Lena'yı o elbiseyle tek başına çekmek istiyorum. Open Subtitles لا، أريد لقطة لـ(لينا) وحيدة بالفستان
    Sen mi gelinliğin içindeydin Merc mi ? Open Subtitles أنتِ التي كنتِ بالفستان أم هو ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more